Sıra cetvelinin şikayet eden davacı kurumun UETS hesabına 19/12/2022 tarihinde e-tebligat olarak tebliğ edildiği, davanın 09/02/2023 tarihinde yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, süresiz şikayet hakkının bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayetçi tarafından borçlunun ortağı olduğu ............ Ltd. Şti. hakkında takip yapılmamış olması nedeniyle borçlunun 6183 sayılı Yasa'nın 35/1 maddesi uyarınca doğrudan şirket borcundan sorumlu olmadığı ve borçlunun şahsi kamu borcu ile sınırlı olarak düzenlenen sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu-
Şikayetçi kuruma şikayete konu sıra cetvelinin 10.03.2023 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki şikayetin ise yedi günlük yasal süresinden sonra 20.03.2023 tarihinde açıldığı, şikayetçi kuruma sıra cetvelinin tebliğinden sonra kurum içindeki ilgili hukuk birimine sıra cetveline ilişkin bu derece kararının gönderilme tarihinin kuruma sıra cetvelinin tebliğ tarihini değiştirecek bir husus olmadığı, kurum içindeki işleyişin şikayetçiye, kanunla tanınmış olan süreden başka yeni bir süre ve hak bahşetmeyeceği-
Taksitle ödeme sözleşmesinin devamı müddetince satış isteme sürelerinin işlemeyeceği- Taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı tarihte satış isteme süresinin duracağı- Haciz tarihinde yürürlükte bulunan yasa gereğince satış isteme süresinin 2 yıl olduğu, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten taksitle ödeme sözleşmesinin yapıldığı  tarihe kadar  6 ay 9 günlük  bir satış isteme süresinin işlediği, geriye 1 yıl  5 ay 21 günlük sürenin kaldığı- Taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihten itibaren kalan sürenin işlemeye devam edeceği, bu durumda mahkemece taksitle ödeme taahhüdünün ihlal edildiği tarihin araştırılarak satış talebinin süresinde olup olmadığı tespit edilerek karar verilmesi  gerektiği-
Borç, ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, bununla birlikte alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatması durumunda aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, davacı banka tarafından borçluya karşı hem kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi istemli takip başlatıldığı, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile başlatılan takibin iptaline karar verildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosya hesabına göre bakiye borç miktarının ............ TL olduğu, yargılamaya konu 07.06.2022 tarihli sıra cetvelinde davacı bankanın alacağının bu miktar üzerinden gösterildiği, davacının devam eden bir ipotek takibinin bulunmadığı, düzenlenen sıra cetvelinde ve Yerel Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Davalı icra takibinin borçlu tarafından feragatle 11.09.2017 tarihinde kesinleştiği, davacı icra takip dosyasında 25.09.2017 tarihinde icra takibinin kesinleştiği, İİK 20. madde son cümlenin uygulanması durumunda dahi haczin kesinleşme tarihi (tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük yasal süre geçse dahi), davalı icra takip dosyasında; davacı şirketin haczinin kesinleşme tarihi olan 25.09.2017 tarihinden önce olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetvelinde kendisine para düşen ilk üç sıra dışında 9. sıraya kadar hacizleri ayakta olan alacaklılara para verilmesi halinde sıra cetvelinin 9. sırasında kayıtlı şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya isabet edecek bir bedel bulunmayacağı, bu durumda şikayetçinin şikayet olunanlar hakkında şikayette bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline şikayet istemi- Üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan tahsil harcının limit miktarı üzerinden alınması gerektiği bu itibarla tahsil harcının ipotek miktarı olan paradan kesilmesinin hukuka uygun olduğu-
Davalı alacağının ve icra takiplerinin davacının alacağından önce doğduğu ve önceden doğan alacağın sonrakine muvazaa oluşturamayacağı-
TMSF'nin 6183 sayılı yasaya göre uyguladığı ve satış tarihi itibariyle devam eden 01/04/2016 tarihli kamu alacağı haczinin ilk sıradaki şahıs haczine iştirak ettirilerek satış bedelinin her iki alacaklı arasında garamaten paylaştırılması gerektiği ancak satış bedelinin tamamının 1.sıradaki alacaklıya ödenmesinin yasaya aykırı olduğu, dolayısıyla şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-