Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekeceği-
Şikayetin reddine dair verilen hükmün 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde belirtilen unsurlardan ve özellikle de gerekçeden yoksun olması ve denetime elverişli olmaması nedeniyle bozulması gerekeceği- Mahkemece, şikayetçinin haciz tarihinin şikayet olunanın haciz tarihlerinden daha önceki tarih olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İptali istenen sıra cetvelinde gerek Hazar Vergi Dairesi gerekse aleyhine dava açılmayan Harput Vergi Dairesine yer verildiğinin görüldüğü, bu durumda davanın hangi vergi dairesi aleyhine açıldığı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekeceği, davacı vekilince bu konuda bir beyan da bulunulmadığına göre hakimin kendiliğinden taraf değişikliğine giderek dava edilmeyen ... aleyhine karar vermesinin doğru olmadığı-
İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı iddiası ile muvazaa nedenine dayalı açılan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalıda olduğu- Davalının bu alacağın varlığını ve miktarını üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği; bu durumda mahkemece ispat yükü davalıda olduğu halde aksi düşünce ve yanılgılı gerekçeyle karar vermesi doğru görülmediği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, diğer bir anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için İcra Müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/1) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi ve eda hükmü kurulmaması gerektiği, mahkemece, gerekçede yer alması gereken hususlara hüküm fıkrasında yer verilmesinin, özel olarak İİK'nın 17/1. maddesine ve genel olarak da hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle mahkemece sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı- Şikayetçinin şikayet olunan ...'nin 1. sırada yer alan dosyasına bir itirazının bulunmadığı, bu durumda mahkemece şikayet olunan ...'nin 1. sıradaki dosyasının sırası değiştirilmeden kamu alacağının bu ilk hacze iştiraki sağlanarak hüküm kurulması gerekirken şikayet olunan ...'nin 2. ve 3. sıradaki dosyalarının 1. sıraya alınarak kamu alacağı ile garame yapılmasının doğru olmadığı-
Bir sıra cetvelinde birden fazla itiraz davası olması halinde, mahkeme kararında da belirtildiği gibi aleyhine dava açılan alacaklılara düşen paranın davacılar arasında garame yapılacağı-
Davalıların alacaklarının gerçek olup olmadığı konusunda bütün davalılara ispat hakkı tanınarak tüm davalılar alacaklarının muvazaalı olmadığını ispat edemezlerse tüm davaların reddi ile paylaşımın sıra cetvelindeki gibi olması, ancak davalılardan herhangi biri alacağının gerçek olduğunu ispat ederse tüm davalılara sıra cetvelinde ayrılan payın alacağını ispat eden davalının alacağı miktarda bu davalıya ödenmesi bakiye artması halinde sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan kişiye kalması şeklinde hüküm kurulması gerekeceği-
Borçlu şirkete ait taşınmaz üzerinde 1. ve 2. derece ipoteği bulunan davalı alacaklı şirkete, sıra cetvelinde fazla ödeme yapılması sebebiyle açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın “sıra cetveline itiraz davası olduğu” ve sıra cetvelinin alacaklıya tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük hak düşürücü süreye uyulması gerektiği-
Borçlu şirket yetkilisi olduğu ileri sürülen kişi tarafından davalıya yapılan havalenin tekrar borçlu şirkete aktarılması şeklinde oluşturulan muhasebe ilişkisinin gerçek olup olmadığı üzerinde durularak ve aynı zamanda davacının takibi .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ........... sayılı ilamına dayandığına göre dava tarihinin davalının takip tarihinden önce olup olmadığı hususu da dikkate alınarak muvazaa iddiasının varlığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği ancak itiraz yalnızca sıraya yönelikse İcra Mahkemelerinin görevli olduğu- İpotek akdinde yer alan "rehin tesis edilen taşınmazın, bankanın, doğmuş ve doğacak diğer tüm alacaklarının da teminatını teşkil ettiğine" hüküm, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılarak sonuca gidilmesi gerektiği-