Haciz sıra cetvelinde işçi alacağının İİK. mad. 100'deki koşulları taşıması halinde, ilk hacze iştirakin mümkün olduğu ve bu durumda aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılar arasındaki sıralamanın İİK. mad. 206 uyarınca yapılacağı- Haciz sıra cetvelinde, imtiyazlı işçi alacağının belirlenmesinde, esas alınması gereken sürenin, İİK. mad. 140/3 uyarınca, hacizden önceki bir yıllık süre olduğu- İşçilerin hacizden önceki bir yıl içerisinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil iş ilişkisine dayanan tüm alacaklarının, hacze iştirak halinde birinci sırada pay alacağı, buradaki bir yıllık sürenin tespitinde, İİK. mad. 206/5 uyarınca, işçi alacağı hakkında açılmış olan davanın devam ettiği sürenin hesaba katılmayacağı-
Davalı şirketin ihtiyati haciz tarihinin önce olmasına rağmen, bu haciz kesinleşmeden ... Bankası haczi kesin hale geldiği için İİK 268 maddesi uyarınca ... Bankası haczine iştirak edebilirse de takibe dayanak belgenin kanunun 100. maddesinde sayılan belgelerden olmaması sebebiyle somut olayda buna imkanın olmadığı-
Sıra cetvelinde, iki rehnin karşılaşması halinde önceki tarihli rehne öncelik verileceği- Araç sicilinde rehin hakkı kayıtlı olan davacının rehin sözleşmesi, davalının hapis hakkından önceki tarihli olduğundan, sıra cetveline itiraz davasının kabulü gerektiği-
İstinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kararda re'sen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırı bir durum varsa, istinaf nedenleri ile bağlı olmaksızın inceleme yapılacağı-
Sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Davalı alacaklının, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği-
Kamu hacizlerinin, paylaşıma konu bedelin icra dosyasına girmesine kadar garameten paylaşıma intikal edeceği- Mahkemece, davalı alacaklının satış tarihinde önce borçlu hakkında takip yapıp yapmadığı ve haciz uygulayıp uygulamadığı hususlarının araştırılması gerektiği, davalı tarafından alacak miktarının sehven eksik bildirilmiş olmasının davacıya bir hak vermeyeceği-
Şikayetçinin alacaklı olduğu icra takip dosyaları ile ilgili olarak itirazın iptali davası açıldığı, ihalenin yapıldığı ve satış bedelinin vezneye girdiği tarih itibariyle takiplerinin kesinleşmediği, ihtiyati haciz kararının verildiği tasarrufun iptaline ilişkin davanın da henüz sonuçlanmadığı görüldüğünden, şikayetçi haczinin kesin hacze dönüşmediği ve bu nedenle sıra cetvelinde yer olmasına imkan bulunmadığı- 
Mahkemece iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre, tasarrufun iptali davası neticesinde davayı kazanan alacaklının tasarrufun iptaline konu edilen taşınmaz borçlununmuş gibi haciz ve satış talebinde bulunabileceği, sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Sıra cetvelinde hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerektiği ve bu uyuşmazlığın dava yolu ile genel mahkemede çözülmesi gerektiği- Sıraya ilişkin itiraz incelemesi yapılmaksızın esas incelemesine geçilmesinin hatalı olduğu- Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olduğundan, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemeyeceği- Taraf takip tarihlerinin ve takiplerine dayanak bono ile faturaların düzenlenmesi sonucunu doğuran asıl borç ilişkilerinin tespiti ile doğum tarihleri belirlenerek muvazaada öncelik durumunun tartışılması gerekirken, salt fatura ve bonolardaki keşide ve vade tarihleri dikkate alınmak suretiyle, davalı alacaklıların alacaklarının davacı alacağından önce doğmuş oldukları ve bu sebeple davacı alacağı bakımından muvazaa oluşturamayacakları kanaatine varılmasının hatalı olduğu- HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davaya "ticaret mahkemesi" sıfatıyla bakılmasının hatalı olduğu-
Satış bedelinden bütün alacaklıları ilgilendiren ortak masraflar alındıktan sonra, artan paranın alacaklılara, asıl alacak, talep edilmiş ise işlemiş faiz ve takip giderleri de dahil edilerek, alacakları nisbetinde ödeneceği- Ortak masrafların, satış dosyasında yapılan yediemin ücreti, satış ve paylaştırma giderleri gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar olup, buradaki yedieminlik ücretinin ise, ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. ve 4. maddeleri uyarınca belirlenecek olan ücret olduğu-