Geçit bedeli saptanırken dava tarihindeki değer üzerinden hesaplama yapılması, hüküm tarihi nazara alınarak dava tarihi ile hüküm tarihi arasında taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek bir sürenin geçmesi halinde ise, yeniden değer tesbiti ile bu bedelin de hükümden önce depo ettirilmesi gerekeceği– Keşif tarihine göre belirlenen geçit bedelinin hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek bir mahalle depo edildikten sonra bir karar vermek gerekirken dava tarihindeki değerin ödenmesine karar verilemeyeceği–
Taksimden önce taşınmazın tamamına nispetle ana yola çıkış nasıl mümkün oluyorsa, taksimden sonra da taşınmazın bölünen parçalarının ana yola çıkışı engellemeyecek şekilde düzenleme yapılması gerekeceği, tarafların anlaşma senedinde bunu gözardı etmelerinin, paydaşların bu konudaki haklarını ortadan kaldırmayacağı ve iştirak halindeki maliklerin elbirliği mülkiyeti hükümlerinden yararlanarak ana yola çıkışı temin edecek yolu da isteme hakkına sahip olduğu–
Geçit hakkı (irtifak) kurulması için açılan davalarda harç ve giderlerin davacı üstünde bırakılması ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği–
Geçit hakkı tanınması isteğine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerin tamamının davada yer almasının zorunlu olduğu, ancak yararına geçit istenen taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde paydaşlardan bir veya birkaçının bu konuda dava açabileceği–
Daimi irtifak hakkı olarak kurulan geçidin 25 yıllık geçici izin verilen yerle bağlantılı olarak tesisinin geçit hakkının amacıyla bağdaşmayacağı ve kesintisiz yola ulaşma ilkesine de uymayacağı, geçit hakkının daimi irtifak niteliğinde olduğu, ihtiyacın ortadan kalkması ve buna bağlı olarak terkine kadar devam edeceği de gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Geçit hakkı davalarında, geçit bedelinin bilirkişilere tesbit ettirilip bu bedelin hükümden önce depo ettirilmesi gerekeceği–
Taşınmaz paydaşlarının onu bölerken oluşacak parsellerin yollarını da sağlamak zorunda olacakları, aksi taktirde üçüncü kişilerin geçit hakkı kurulmasını isteyemeyecekleri–
Bir taşınmazın paydaşlarının, onu bölerlerken oluşacak parsellerin yollarını da sağlamak zorunluluğunda oldukları, bu hususu taksim sıra-sında yerine getirmezlerse daha sonra üçüncü kişilerin taşınmazlarından geçit hakkı kurulmasını isteyecekleri -
Yükümlü taşınmaz maliki, kurulan geçit hakkının amacı ve belirlenen sınırları içinde ve kendisine en az zarar verecek şekilde kullanılmasını hak sahibinden isteyebileceği gibi, geçit tesis edilen yerden hak sahibinin geçişini engellememek ve zorlaştırmamak kaydıyla yararlanma hakkına da sahip olacağı-
743 Sayılı Medeni Kanunun 671. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davalarda, lehine ve aleyhine geçit kurulan taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almalarının zorunlu olacağı, olayda aynı parselin diğer paydaşı H. yönünden zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından, bu paydaşın, davaya muvafakat beyanında bulunmasının, davada yer aldığının kabulü için yeterli olmayacağı, çünkü, burada sözü edilen “davada yer alma”nın açılan davaya asli müdahalede bulunmayı veya ayrı olarak açılan bir davanın birleştirilmesi suretiyle, davacı sıfatının kazanılmasını ifade edeceği, somut olayda, H. Çeviricioğlu’nun görülmekte olan davaya usulüne uygun şekilde, harç ödeyerek asli müdahalede bulunmadığı gibi, ayrı bir dava açıp, birleştirme yoluyla davacı sıfatını da kazanmadığı-