Geçit hakkı verilmesindeki amacın, genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazın genel yola kesintisiz bağlantısını sağlamak olacağı-
Kamunun yararlanmasına tahsis edilmiş olan yolun amaç dışı kullanılması veya bireylere özgülenerek daraltılması ve bu şekilde geçit hakkı kurulmasının mümkün olmayacağı-
Geçit ihtiyacının karşılanmasında salt davacının arzusuna bakmamak, fedakarlığın denkleştirilmesi prensibine göre, objektif esaslara uygun geçit yeri belirlemenin gerekeceği-
Kişisel yararının varlığı ileri sürerek kullanımı kamuya ait yolun daraltılması sonucunu doğuracak şekilde kişi yararına geçit kurulmasının kabul edilemeyeceği- Mevcut bir geçit ve taşınmazın yolla bağlantısı varsa, o taşınmaz malikinin dolaşık veya zahmetli olması nedeniyle geçit irtifak talebinde bulunamayacağı-
Geçit gereksiniminin nedeni ve taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağının, davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara göre belirlenmesi gerekeceği, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedekarlığın denkleştirilmesi prensibinin de gözetilmesi gerekeceği–
Mera ve ormanlardan zorunlu geçit tesis edilemeyeceği, devlet ormanı içerisinde fiili yollar bulunduğunun saptanması ve buna dayalı olarak davacı kooperatifin bu fiili yol veya yollardan yararlanma hakkına sahip olacağı benimsenmek suretiyle bir hüküm kurulması halinde; böylesi bir hükmün, sonuç itibariyle Devlet ormanından zorunlu geçit hakkı tesisi anlamına gelecektir ki, buna hukuken olanak bulunmayacağı,öte yandan orman içerisinde fiili yollar bulunduğu saptansa dahi, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, bu konudaki yetkinin Orman Bakanlığına ait olması nedeniyle, davacının öncelikle anılan hükümde öngörülen prosedür çerçevesinde, anılan yollardan yararlandırılması için Orman Bakanlığı’na başvurması gerekeceği, bu istemi reddedilirse, davacının, ancak ret işleminin iptali istemiyle bir dava açabileceği, böylesi bir davanın ise, adli yargının değil; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesi uyarınca idare mahkemelerinin görevi içerisinde bulunacağı-
Davacıya ait parselin genel yola bağlantısının bulunmadığı sabit olup, genel yolla bağlantı için davalının kabul ettiği güzergâh ile davacının istediği güzergâh arasında geçit bedeli dışında bir üstünlük bulunmadığına göre, davalının kendi taşınmazından geçit kurulmasını kabul etmesi fedakârlığına karşılık davacının da daha fazla geçit bedeli ödeme fedakârlığında bulunması ile denkleştirme yapılmasının gerekeceği-
Aleyhine geçit kurulması talep edilen taşınmazlarında tapulu olmaması halinde, bunların tapuya tescilinde hukuki yarar bulunduğunda, davacıya istediği taktirde, mahkemece bunların da tapuya tescilini sağlamak amacıyla yetki ve süre verilmesi, bu davaların sonucunun beklenmesi ve bunlar tamamlandıktan sonra geçit isteminin incelenmesi gerekeceği–