Mirasçılar arasında muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları bulunduğu, uyuşmazlık terekeyle ilgili olmayıp, mirasçıların kendi aralarında ve şahsi haklarıyla ilgili bulunduğundan terekeye temsilci atanması gerekmeyeceği-
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ilişkin olup, satış vaadi sözleşmesi, bir taahhüt işlemi olarak tarafları arasında hüküm ve sonuç meydana getireceğinden ve hiç kimse kendi muvazaalı işleminin sonuçlarından yararlanamayacağından, davacının mülkiyet aktarımı isteminin kabulü ve davaya konu taşınmazın mevcut yükümlülükleri ile birlikte davacı şirket adına tescili gerekeceği-
“Danışıklı” (muvazaalı) yapılmış olan icra takibinin (işleminin) iptali istemiyle açılmış olan tasarrufun iptali davasında mahkemece İcra ve İflas Yasasının 283/I maddesinde yer alan düzenleme benzetme yoluyla uygulanarak "işlemin iptaline gerek olmadan, davalılar arasındaki icra takibinin davacı yönünden geçersiz olduğunun tespitine" biçiminde karar verilmesi gerekeceği-
Dava, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, miras bırakan tarafından yapılan taşınmaz temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasının doğru olduğu, ancak, miras bırakanın oğlu, miras bırakandan önce öldüğüne göre oğlunun karısı yönünden de davanın kabul edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu-
Temyizen Yargıtay 4. Hukuk Dairesince incelenecek olan "muvazaa" (BK. 18; şimdi; TBK. mad. 19) iddiasına dayalı olarak açılan tasarrufun iptal davalarına, davacı tarafından "aciz belgesi" ibraz edilmese dahi bakılması (sonuçlandırılması) gerekeceği-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin devrinden ibaret olan sözleşmeler hiçbir şekil şartı aranmaksızın geçerli olduklarından, bu şekilde devredilen hak ya da haklar bakımından 1.4.1974 tarih gün 1/2 Sayılı İ.ları Birleştirme Kararı'nın uygulama yeri olmadığı, değişik ifadeyle, tapusuz taşınmazların mülkiyeti zilyetliğin devri suretiyle geçtiğinden, bu tür temliklerin muris muvazaasına konu yapılmaları mümkün olmadığı, koşullarının varlığı halinde ancak tenkise tabi tutulabilecekleri, öncesi tapusuz bulunan ve kadastro tespitinde senetsizden tescil edilen taşınmazlar hakkında tenkis yönünden soruşturma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın ½ payına ilişkin olduğundan, bu payın devir tarihindeki parasal karşılığı üzerinden harç ve avukatlık ücretinin belirlenmesi gerektiği- Muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin davada tapunun iptali ile davalı borçlu adına kayıt ve tesciline karar verilmeyeceği, davacının amacı, alacağına kavuşmak olduğundan, İİK 283/1 uyarınca, kaydın iptaline gerek olmadan haciz ve satış isteyebilme yetkisi verilmesine yönelik hüküm kurulması gerektiği-
Bankadan çekilen kredi taksitlerinin ödenmesi suretiyle edinilen taşınmaza (daireye) yapılan katkıdan doğan katkı payı (değer artış payı) alacağı ile şahsi hak nedeniyle muvazaa (BK m. 18; şimdi; TBK. mad. 19) hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası Türk mahkemelerinde açılabileceği ve kullanılan krediyle alınan dairenin, 743 sayılı TMK'nın 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ay­rılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden, uyuş­mazlığın Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmasının gerekeceği-