Davalı kefil yönünden borcun doğum tarihinin; ortağı ve kefili olduğu şirketin borçlandığı tarih olarak kabulü gerektiği-
Taraflar arasında açılan ‘muris muvazaası davasında’ miras bırakanın yapmış olduğu temlikte elde ettiği semenin mutlaka para olmayıp belirli bir hizmet veya emek olduğunun kabulü halinde yaptığı temlikin mirasçılardan mal kaçırma olmadığından, muvazaa isteminin reddi gerekeceği-
Ortak miras bırakanları M. A.rıza'nın kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak İstanbul ili, F. ilçesindeki taşınmazlarını davalı eş ve çocuklarına satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkis ve payına düşen kira bedeli ile manevi tazminata-
"Tasarrufun iptâli davası" ile "muvazaa (BK. 18; şimdi; TBK. mad. 19) nedeniyle tapu iptâli ve tescil davası"nın terditli olarak açılabileceği, muvazaa hukuki nedenine dayalı davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı–
İ. sözleşmeleri bir yandan mülkiyeti nakil borcu doğurması bakımından tarafları bağlayıcı, diğer yandan, mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmesi açısından tasarruf işlemlerini bünyesinde barındıran sözleşmeler olduğundan bu durumda koşulların oluşması halinde taşın­maz mülkiyetini nakil özelliğini taşıdığının kabul edilmesiyle taraflar, sözleşmenin kendilerine yüklediği hak ve borçları belirlerken, inançlı işlemin sona erme sebeplerini; devredilen hakkın inanılan tarafından inanana iade şartlarım, bu arada tabii ki süresini de belirleyebilecekleri-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescili ile tenkis isteği-
Davacı-alacaklının dilerse BK. mad. 18e göre, dilerse İİK. mad. 277 vd. göre «muvazaa sebebiyle» iptâl davası açabileceği- HMK. mad. 33 'e göre, bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara göre yasa maddelerini bulmak ve davanın hukukî nitelendirmesini yapmanın, hakimin doğrudan görevi olduğu–
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmeyip, takip konusu borcu kabul edip, hakkındaki takibi kesinleştirip, üzerine haciz konması için taşınmazlarına ait tapu kaydı bilgilerini alacaklıya vermesinin, "davacı alacaklının alacağının tahsilini engellemek amacıyla yapılmış muvazaalı bir işlem" olması nedeniyle açılacak tasarrufun iptali davası sonucunda iptali gerekeceği-
İptal davasının BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) ya da İİK. 279'a göre terditli (kademeli) olarak açılmış olması halinde, mahkemece HUMK.un 76. (şimdi; HMK.nun 33.) maddesi uyarınca -dava, cevaba cevap ve temyiz dilekçelerinin içeriği dikkate alınarak- davanın İİK. 277 vd. göre açılmış iptal davası olarak nitelendirilip sonuçlandırılabileceği–
Dava, mutlak butlan nedeni ile muvazaalı işlemin batıl olduğuna hükmedilmesi ve tapu iptal ve tesciline karar verilmesi istemine ilişkin olup, davanın özellikle muvazaaya dayalı olarak açıldığının açıkça belirtilmiş olması ve davacının dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında davanın iptal davasına dayalı bir dava olmadığının kabulü gerekeceği-