TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri > Madde 19 - D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler
Madde Listesi Madde 19 - D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olması»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını göstereceği)-
Noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, satış vaadi sözleşmesinin muvazaa ile illetli olduğunu ve bu konuda gerçek bir vaadin bulunmadığını savunan davalının iddiaya dayanak yapılan sözleşmede, satış vaadi borçlusunun temsilcisi durumunda olduğu ve taraf muvazaası savında bulunulduğunun kabulü gerektiği- Bu tür iddiaların kanıtlanmasının ise, 5.2.1947 gün 20/6 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme kararına göre, ancak yazılı delille mümkün olduğu- Satış vaadi alacaklıları davacıların "sözleşmenin davalının borcuna karşılık düzenlendiğini" şeklinde savcılıkta verdikleri ifadelerin ikrar niteliğinde olduğu ve bu beyanları tanık ifadeleri ile de doğrulandığından, olayda, gerçek bir satış vaadinin bulunmadığı ve davanın reddedilmesi gerektiği- "Satış vaadi sözleşmesi, 3 yaşında olan davalı adına babası tarafından yapıldığından ve sözleşmedeki satış bedeli davalının velisi olan babasının borcuna karşılık olduğu yolunda kanıtlar mevcut olduğundan bunun doğruluğunun kabul edilmesi halinde davalı küçüğe ait taşınmazın babasının yararına olarak velayeten babası tarafından satıldığı olgusunun gündeme gelebileceği, bu durumda satış sözleşmesinin, TMK 271'in emredici kuralına aykırı olarak mahkemenin izni alınmadan ve özel bir vasinin iştiraki olmadan yapıldığı ve yok hükmünde olduğu kabul edilebileceği, bu yolda bir inceleme yapılmadığından kararın bozulması gerektiği" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-
Muris muvazaası - Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında, murisin asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu işlemi yapmış olduğunun kanıtlanması halinde, tapunun muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekeceği-
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda muvazaaya «karine» teşkil eden bulgular ve mahkemece araştırılacak hususlar («Miras bırakanın satma gereksinimi içinde bulunmaması»nın, «satışların düşük değerle gerçekleştirilmiş olması»nın, «mirasçılardan mal kaçırma, onları miras haklarından yoksun bırakma amacıyla hareket edilmiş olması»nın, «satış bedelinin,miras bırakanın ölümünden sonra terekeden çıkmamış olma-sı»nın, «miras bırakanın, sattığı taşınmazda ölünceye kadar oturmaya devam etmiş olması»nın, «davalının satış bedelini ödeme gücüne sahip olmaması»nın vb. miras bırakanın muvazaalı işlem yapma kasdını gös-tereceği) -
«Muris muvazaası» sebebine dayalı iptal davalarının her zaman açılabileceği (Bu davalarda, «zamanaşımı» ya da «hak düşürücü» sürenin söz konusu olmadığı -
Tapusuz taşınmazların mülkiyeti, zilyetliğin devri (teslim) ile geç-tiğinden, bu tür taşınmazların satışlarında 1.4.1974 T. 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın uygulanamayacağı (Miras bırakan tarafından bu tür taşınmazlara ilişkin olarak yapılan satışların muvazaa nedeniyle iptallerine karar verilemeyeceği) -
Miras bırakanın düzenlediği tapusuz taşınmazlara ilişkin satış senedinin muvazaa nedeniyle iptali için mirasçıları tarafından açılan davada, mirasçıların muvazaa iddiasını tanık dinleterek isbat edemeyecekleri- 01.04.1974 T. 1/2 sayılı İçt. Bir. K.’nın tapulu taşınmazlarla ilgili olduğu-
Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, «görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18.maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu» ve «gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu» ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medenî Kanunun 565. ve 669. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağı»na dair İçtihadı Birleştirme Kararı-