Temlik alan HMK. mad. 125 gereğince alacağı temlik eden davacı yerine geçerek usul yetkilerini kullanmışsa da, maddi hukuk anlamında alacağın varlığını yani geçerli bir temlikle davalıdan isteyebileceği alacağının bulunduğunu ispatlayamamış, buna karşılık davalı iş sahibi, sözleşmede kararlaştırılan "devir yasağı" nedeniyle temlik alacaklısı yeni davacının kendisinden talep edebileceği alacağın bulunmadığını kanıtladığından, mahkemece sözleşmede "temlik yasağı olduğu" gerekçesiyle "davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Murise ait traktörün, murisin mirasçılarına devrine ilişkin satış sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali ile muris adına tescili istemi- Davacılar tarafından davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla, çoğun içinde azın da olduğu ilkesinden hareketle mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği- Kendilerine karşı usulüne uygun dava açılmayan mirasçıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı-
Kanun koyucunun kanuni önalım hakkını düzenlerken izlediği amaç; paydaşlar arasına istenmeyen kişilerin girmesini önlemek, payları mümkün olduğu ölçüde bir veya birkaç paydaş elinde toplayarak, ekonomik olmayan ve paydaşlar arasında anlaşmazlıklara neden olan paylı mülkiyet ilişkisini sona erdirmektir. Önalım hakkını kullanan davacı, önalım hakkıyla amaçlanan, payın üçüncü kişilere gitmesini engellemeye yönelik davasını sonuçlandırmadan, bu dava sonunda ikinci satışın yüksek olması nedeniyle fazla önalım bedeli ödediğini ve zararının gerçekleştiğini ispat etmeden, gerçekleşmemiş bir zararı için Kanunun 125. maddesindeki seçimlik hakkını kullanarak davasını tazminata dönüştürürse, tazminat davasının reddi gerekeceği- Dava konusu olayda, davacı taraf önalım hakkını kullanmayarak, gerçekleşmemiş bir zarar için tazminat talebinde bulunduğundan davanın reddi gerekeceği-
Yargılama sırasında dava konusu alacak iki kişiye devredişmişse de; mahkemece karar başlığında davacı olarak sadece temlik alanlardan biri gösterilmiş olup, hükmedilen tutarın da davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, bu durumda mahkemece, dosyaya sunulan temliknamelerin içeriği ve sırasının değerlendirilerek dava konusunu devralan davacılar yönünden taraf teşkilinin tamamlanması ve eğer bir alacak varsa devredilen kişiler hakkında temliknamelere uygun hüküm kurulması gerekeceği-
Temlik alan, alacağı devreden davalı birleşen davada davacı yerine geçmiş olduğundan kendisine dava konusunu devralan davalı birleşen dosyada davacı olarak tebliğ yapılıp taraf teşkilinin tamamlanması gerekirken kendisine tebliğ yapılmaksızın devreden huzuruyla yargılama yapılıp hüküm verilmesinin doğru olmadığı ve temyiz talebinde bulunan temlik edenin temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulması gerektiği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkin davada; dava konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, ilk derece mahkemesinin karar tarihinden önce, dava dışı kişiye tapuda satıldığında yapılması gereken işin, taraf teşkili sağlanarak oluşacak duruma göre yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Mahkemece; davalıya ait taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulması gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden davalıya ait taşınmazı ikiye bölerek ekonomik kullanım bütünlüğü bozulacak şekilde geçit hakkı tesisine karar verilmesinin doğru olmadığı- Dava konusu taşınmazların tapu kaydına ilişkin UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro B. Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; davacıya ait taşınmazın karar ve temyiz tarihinden sonra dava dışı .......’a satış işlemi ile devredildiği anlaşıldığından, HMK’nun 125. maddesi uyarınca davacı hissesini devralan ............. yönünden taraf teşkili sağlanmak suretiyle hüküm kurulması gerekeceği-
Muris muvazaasına ilişkin davada mahkemenin, kolluk tarafından bildirilen mahalli bilirkişileri dinleyip beyanlarını "tanık" beyanı olarak nitelendirmek suretiyle hükmüne esas alması isabetli midir?
Temyiz incelemesine konu olan tapu iptal ve tescil davası, davacının daha önce açtığı ve Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/... Esas numarasında kayıtlı önalım davasının sonuçsuz kalmaması için HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullandığı bir dilekçe olarak kabul edilmesi ve HMK’nın 166. maddesi uyarınca eldeki davanın Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/... Esas numaralı dosyasında görülen dava ile birleştirilerek taraf delilleri çerçevesinde bir hüküm kurulması gerektiği-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydına ilişkin UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro B. Sistemi (TAKBİS) üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre; davacılar A. D. ile D. D.’ın dava konusu taşınmazdaki paylarını 09.01.2018 tarihinde dava dışı Y. E.’e satış yoluyla devrettiklerinin anlaşıldığı; o halde mahkemece, yeni malik Y. E.'e davanın ihbarının sağlanması ve meydana gelecek duruma göre bir karar verilmesi gerektiği-