Lehdarın kendisinden sonra ciranta durumunda bulunan kişi hakkında takipte bulunamayacağı—
BK. 525 (şimdi; TBK. mad. 625) ve 533 (şimdi; TBK. mad. 637) gereğince kendisine yönetim hakkı verilen ortağın, adi ortaklığı temsil yetkisinin bulunacağı, bu temsil yetkisinin zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebileceği—
Alacaklının, borçlu ile arasındaki sözleşmede öngörülen «akdi faizi»i, yaptığı kambiyo senetlerine mahsus takipte de isteyebileceği—
Tatil günlerinin, ödememe protestosunun çekileceği «vâdeyi izleyen iki işgünü»nün hesabında sayılmayacağı—
Zamanaşımına uğramış bononun "adi senet" sayılmayacağı gibi, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden "yazılı delil başlangıcı" da teşkil etmeyeceği; davacı/alacaklının üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya müracaat edebileceği-
Keşide yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olarak gösterilmesi gerektiğinden, keşide yerinin «ESK» şeklinde kısaltılması halinde dayanak belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip alacaklısına yapılmış bir ciro olmadıkça, bu kişinin yetkili hamil sayılamayacağı—
Senedin lehtar kısmında yazılı olan «hamiline» kelimesinin yanına daha sonra farklı bir kalemle bir ismin ilave edilmiş olması halinde, senedin bono niteliğini taşımayacağı—
Kambiyo senetlerinde «lehtar» kısmına hakiki veya hükmi şahsın adının yazılması zorunlu ise de, lehtar kısmı eksik yazılan bonoyu bu haliyle görerek imzalayan keşidecinin (borçlunun) daha sonra «bu eksiklik nedeniyle kambiyo senedinin (bononun) geçersiz olduğunu» ileri sürmesinin MK. 2’deki dürüstlük kuralına aykırı bir davranış olacağı–