Hakem heyetince, aktüer bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden karara esas alındığının anlaşıldığı, böylece Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Hakem heyetince davacı yararına vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmemiş olup, mahkemece yapılacak keşif için tayin ettiği miktarların gider avansı kapsamında olmayıp delil avansı niteliğinde olduğu, dolayısıyla mahkemece hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağının açıkça belirtilmesi ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekirken “... toplam ....... TL keşif için gider avansının duruşma tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça karşılanmasına aksi halde HMK’nin 114/1-g ve HMK’nin 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddedileceğinin ihtarına (duruşma zaptı tebliği ile ihtaratın yapılmış sayılmasına)” şeklinde ara karar kurularak yapılan ihtaratın usulen doğru olmadığı-
Ara kararda “duruşma tarihinden itibaren 2 haftalık süre” denilmişse de bu sürenin ancak davacılar vekiline tebliğinden itibaren başlayacağının kabulü gerekeceği, ara kararın kurulduğu ........... tarihli duruşma zaptı davacılar vekiline ........... tarihinde e tebligat ile tebliğ edilmiş olup 2 haftalık sürenin ............. tarihinde sona ermektedir. bu tarihte ise Hakimler ve Savcılar Kurulunun 13.03.2020 tarihli "Corona Virüs Hakkında Alınacak Tedbirler" konulu yazısı gereğince süreler durdurulduğundan ve mahkemece bu süreçte verilen keşif tarihlerinin ve sonrasında tayin edilen duruşma tarihlerinin de kapanma sürecine denk geldiği de göz ardı edilerek yazılı gerekçelerle karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava, davalılar ... ve ......... aleyhine açılmış olup, dava dilekçesinde anılan davalıların isimleri açıkça yazılmış olmasına rağmen, mahkemece davalılardan .........’e dava dilekçesi ve duruşma günlerinin hiç tebliğ edilmediği, dosyanın incelenmesinde davalı ..........’ün yokluğunda yargılamanın yapılıp hüküm kurulduğu anlaşılmış olup bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının 10 yılı aşkın süredir haber alamadığı annesinin gaipliğine karar verilmesini istemesi üzerine mahkemece davanın kabulü ile ...'nın gaipliğine, kararın ........ tarihinden itibaren hüküm ifade etmesine karar verildiğinin görüldüğü, ............... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile gaipliğine karar verilen ...'nın tek mirasçısının ... olduğu anlaşıldığından, gaipliğine karar verilen ... mirasçısı ...'nın davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken yokluğunda taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yargılama sırasında acele kamulaştırma üzerine hak sahibi olduklarından bahisle kamulaştırma bedelinin istemi olarak ıslah edilen davada, davacıların, taşınmazı tapu maliki ... ve ...’nın mirasçılarından...’den satın aldıklarından bahisle dava açtıkları ancak ... ve ...’nın veraset ilamlarının dosya içinde bulunmadığı, mahkemece, davacı tarafa yetki verilerek, hazine hasım gösterilmek suretiyle, ... ve ...’nın veraset ilamları temin edilip tapu maliklerinin mirasçıları belirlenmeden ve taraf teşkili buna göre denetlenmeden, davacının hak sahibi olduğu kabul edilerek işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece; davalılardan...’ya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, adı geçen davalıların savunmasının alınması ve varsa delillerinin toplanması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerekeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca davalıların hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yokluğunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tapu iptal ve tescil isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek bu istemler yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Yargılama sırasında davalıya yapılan dava dilekçesi tebliğine dosya arasında rastlanmadığı, davalıya yapılan gerekçeli kararın ise dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde görülen ikamet adresinden farklı bir adrese yapılarak usulsüz tebliğ edildiği anlaşıldığından taraf teşkilinin sağlandığının ve kararın kesinleştiğinin kabul edilemeyeceği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Dava tarihinde ergin olan davacı ...’in velisi sıfatıyla anne ve babasının adına dava açmaları mümkün olmadığından ve dosyanın imha edilmesi nedeniyle davacıya gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediği denetlenemediğinden mirasın hükmen reddine ilişkin ............... tarihli kararın hükmü temyiz eden davacı yönünden kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle, davacı ...’in temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin .......... tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmesigerekeceği-
Hükmü temyiz eden davacı ...’in dava tarihinde ergin olması nedeniyle, velisi sıfatıyla anne ve babasının adına dava açması mümkün olmadığı halde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek ve bu hususunun aynı Kanun'un 114. maddesinde dava şartı olduğu gözetilmeksizin adı geçen davacı yönünden de mirasın reddinin tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu iptali ve tescil istemli davalarda, taşınmazlar dava tarihi itibariyle kimin adına kayıtlı ise husumetin ona yöneltilmesi, taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesine geçilmesi gerektiği-