Davacı-karşı davada davalı vekilinin mesleki mazeretinin kabulüne karar verildiğine ve vekilin yokluğunda karar verilmesi yönünde bir talebi de bulunmadığına göre, yeni bir duruşma günü tayin edilmesi gerektiği-
Her ne kadar davacı üçüncü kişi defterlerinde borçlu şirketin İspanya’dan ithal ettiği, gümrük belgeleri ile sabit olan menkulleri dava dışı şirkete sattığı tespit edilmiş ise de, aynı zamanda dosya kapsamındaki belgelerden davacı şirketin de davalı borçlu şirketten doğrudan mal alımı yaptığının da anlaşıldığı, dava dışı şirket., davacı şirket ve davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin tespit edilebilmesi ve tarafların iddiaları hakkında somut ve açık değerlendirme yapılabilmesi için tarafların tüm delilleri toplanarak davalı borçlunun defterleri de incelenmesi gerekirken sadece üçüncü kişi defterleri üzerinde yapılan inceleme ile hüküm kurulmasının yeterli olmadığı-
Mahkemece, davacının yargılama sırasında kısıtlanması nedeniyle davaya vasisi aracılığıyla devam edip etmeyeceğinin tespiti için vasisi...'a 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılarak duruşmaya davet edilmesi; davaya devam edilecek ise 4721 sayılı TMK'nın 462 maddesi gereğince eldeki davanın takibine dair izin ve yetki alması için vasiye uygun bir süre verilmesi ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tapu kayıt maliki N... oğluna usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilerek ortaklığın giderilmesi davasında taraf olması sağlanmalı ve savunması alınıp delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde eksik taraf teşkili ile karar verilmesinin doğru görülmediği-
Ortaklığın giderilmesi; birleştirilen dava ise İcra ve İflas Kanununun 121'inci maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemi-
Temyiz incelemesi yapılan kararda, fazlaya ilişkin hakkın ne olduğu, hatır taşımasının neden var kabul edildiği ve neden indirim yapılmadığı, davalı tarafça yapılan ödemenin hangi sırada indirildiğine ilişkin gerekçelere yer verilmediğinden hükmün denetlenemediği, belirtilen biçimde usul kuralına esaslı aykırılık söz konusu olduğundan kararın bozulmasına karar vermek gerektiği- Hüküm fıkrasında “Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak, birden fazla müterafik kusur indirimi sebebinde, tek bir indirim oranı uygulanacak olması, her ne kadar dosyada, müteveffanın, hatır taşımasının bulunduğu anlaşılmakla birlikte, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, hakimin tazminattan mutlaka indirim yapması gerekmeyeceğinden, mahkememizce takdiren, hatır taşıması mevcut ise de, bu nedenle herhangi bir indirim uygulanmasına yer olmadığına, takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle, talep doğrultusunda...” ifadelerinin hükmün gerekçe kısmında yazılması gereken hususlar olduğu dikkate alındığında hüküm fıkrasında bu ifadelere de yer verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemenin ilk hükmüne ilişkin bozma ilamında, yeniden tazminat hesabı yapılmasını gerektirir bozma sebebi de bulunmadığı halde mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilecek şekilde güncel 2019 yılı asgari ücretleri kullanılarak yeniden tazminat raporu alınarak daha yüksek tazminat miktarı belirlenmesinin, yine, davacıların fazlaya ilişkin hakları bulunmadığı halde sırf güncel asgari ücretlerin uygulanarak yeni alınan tazminat raporu ile kazanılmış haklar ihlal edilecek şekilde, gerekçesi belirtilmese de “davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına” karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-Sigortacılık Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı-Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacı vekilinin ıslah dilekçesinin tebligat yasasına uygun olarak davalı vekiline tebliği gerektiği-
Mahkemece, dava dilekçesinin, adrese kayıt sistemindeki adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması, davalının elverişli adresinin tespit edilememesi halinde ise Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" başlıklı 28. maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekirken yasal olmayan gerekçeyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, mahkemece; davalıya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, adı geçen davalının savunmasının alınması ve varsa delilleri toplanmalı, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerekeceği-
Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; baba olmadığı iddia edilen kişi ile baba olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler kendilerinin ölü iseler bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-