Somut olayda, bozma ilamının ve bozmadan sonra görülecek duruşmaya dair tebligatın Ankara adresine yapıldığının ve bu adreste bulunan Nakil Vasıtaları Vergi Dairesinin mahkemeye yazı yazarak kurum avukatlarının ancak görev yaptıkları il bazında görevlendirildiğinin belirtildiğinin, davayı başından itibaren takip eden Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığının bozma sonrası yargılamadan haberinin olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle mahkemece, anılan usulsüz tebligat sonrası davanın takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
 İtirazın iptali ve tahliyeye ilişkin davada, mahkemece, Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca eksik yatırıldığı tespit edilen nispi peşin harcın tamamlanmasına ilişkin davacı tarafa kesin süre verilmesi, tamamlanması gereken harç miktarının yıllık kira bedeli göz önünde bulundurulmak suretiyle belirlenmesi, açık ve anlaşılır şekilde gösterilmesi, verilen sürenin yeterli olması, ayrıca süreye uyulmamasının sonuçlarının hâkim tarafından açıkça anlatılarak bu konuda tarafların uyarılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Ayrıca davalı vekilinin ödeme ve yıllık kira bedelinin ...TL olduğu savunması üzerinde durularak oluşacak sonuca göre alacak talebiyle ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece; davalı M. Şen’in veraset ilamı temin edilip mirasçıları tespit edilerek mirasçısı E. Şen’e ve diğer mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeli, savunmaları alınmalı ve varsa delilleri toplanmalı, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerektiği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında, bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Geri çevirme sonrası, dosya arasına alınan tapu kayıtlarına göre, dava konusu ... ada .... parsel sayılı taşınmazın imar işlemine tabi tutularak ...... ada ...... parsel sayılı taşınmaz olduğu, davacı ...’ın ..... ada ........ parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini ............. tarihinde davalı Belediye'ye sattığı anlaşıldığından, mahkemece yapılacak işin, dava konusu taşınmaza ait imar evraklarının ve imar sonrası oluşan tüm taşınmazların son tapu kayıtlarının tümünün eksiksiz olarak dosya arasına alınarak, dava konusu taşınmazda davacının payının ....... ada ......... parsel sayılı taşınmaz dışında başka bir imar parseline gidip gitmediğinin detaylı bir şekilde araştırılması dava konusu taşınmazda davalının malik olduğu ve davacının hak sahipliğinin kalmadığının tespiti halinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olması gerekeceği-
Dava açılmadan önce davalının MERNİS adresini değiştirerek başka adrese taşımış olup dosya kapsamında MERNİS adresi kabul edilerek daha önceki adresine -Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre- dava dilekçesi tebliğinin doğru görülmediği- Hukuki dinlenilme hakkı gereği davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğinin sağlanarak iddia ve savunmalar çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Her iki mirasçılık belgesinin, özellikle ... yönünden birbirini doğrulamayıp çelişkili olduğu dikkate alındığında, ...'ın eldeki davada taraf sıfatı olup olmadığının tespiti gerekeceği, mahkemece, belirtilen mirasçılık belgelerinden hatalı olanın iptali için ilgili tarafa süre verilerek doğru mirasçılık belgesinin temini ile taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, en yakın tarihli mirasçılık belgesinin esas alınması suretiyle hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davacı tarafça, adı geçen şirket de dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği halde mahkemece şirketin dava dosyasında davalı taraf olarak gösterilmediği, dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, yargılamaya katılımının sağlanmadığı ve nihayetinde sadece diğer davalı yönünden karar verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda mahkemece, davalı olarak gösterilen şirkete dava dilekçesinin tebliği ile yargılama yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda 08.01.2020 tarihli bilirkişi raporu, 16.03.2020 tarihinde alacaklıya tebliğ edilmiş olup, HMK'nun 281/1 maddesinde öngörülen 2 haftalık süre, 7226 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun geçici 1/b maddesi gereğince durma süresinin sona erdiği 15.06.2020 tarihini takip eden günden itibaren işlemeye başladığı halde mahkemece, yasal iki haftalık itiraz süresi beklenmeden 19.06.2020 günü davanın esası hakkında karar verildiği, O halde mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 281/1 maddesi uyarınca; tarafların iki hafta içinde rapora itiraz edebileceklerine ilişkin hüküm gözardı edilerek ve HMK 27. maddeye aykırı olarak savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Lı vekili talebin reddini savunmuştur. Sigorta Hakem Heyetince; talebin kabulüyle 46.000,00 TL tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyetince de davalının itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava kasko sigortasından kaynaklanan hasar bedeli talebine-