Mahkemece, ödeme emrinin tebliğinden itibaren otuz günlük ödeme süresi içinde Temmuz 2014 ayı kirası adı altında ay belirtilmek suretiyle yatan kira parası bulunduğu takdirde kira parası ay olarak yatırıldığından önceki kiralara mahsubu mümkün bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi, yatırılan paralar hangi ayın kirası olduğu belirtilmeden yatırılmış ise davalı kiracının isteme konu 2014 yılı Temmuz ayına ait borcu bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kiralanana ait anahtarlar dava açıldıktan sonra teslim edildiğine göre davacı alacaklının tahliye talep etmekte haklı sayılması gerekeceği-
İİK. mad. 269/a'ya dayalı, kesinleşen takip nedeniyle tahliye istemine ilişkin açılan davada, icra mahkemesinin görev alanına giren itirazın kaldırılması ve şikayet başvuruları usul hukuku anlamında “dava” niteliği taşımadığından, itirazın kaldırılması ve şikayet ile ilgili kararların nispi değil, maktu harca tabi olacağı- Talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merciine ifade zaptettirmek suretiyle de olabileceğinden davalı kiracının icra mahkemesine başvurusunun şikayet niteliğinde olduğu- İİK. mad. 16 ve devamında düzenlenen şikayet başvuru harcına tabi olup davalının harç yatırdığına ilişkin harç makbuzu ibraz etmediği, İBK'na göre harca tabi davalarda davanın harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılacağı-
Ödeme belgesi borcu sona erdiren belgelerden olduğundan yargılamanın her aşamasında ibraz edilebileceği-
Borçlu tarafından otuz günlük temerrüt süresi içinde yapılan ödeme tutarı kabul edilen kira aslını karşıladığına göre mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinin herhangi bir yerinde tahliye talebinin yazılması yeterli olup, takip talebinin 9. bölümünde ayrıca "Tahliye" ibaresinin bulunmamasının takibi geçersiz kılmayacağı-
İtirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, icra takibine yapılmış olan itiraz, yasal itiraz süresi olan yedi günden sonra yapılmış olduğundan davacının itirazın kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmadığı-
Taraflardan biri hakkında TMK.da medeni hakları kullanma ehliyetine engel teşkil eden kısıtlanmayı gerektiren bir nedenin varlığının iddia edilmesi yahut mahkemece anlaşılması halinde, bu durum ön sorun kabul edilerek, ilgili tarafın dava ehliyeti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici,kapıcı,muhtar,ihtiyar heyeti azası, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tutanağa yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekeceği-
İcra iflas daireleri ve mahkemelerde görülmekte olan işlerde HMK’nun adli tatile ilişkin 104.maddesinin uygulama olanağı olmadığı-