Davacının, babasının emekliliği ve ölümü nedeniyle SSK. tarafından ödenen ve davalı tarafça kullanılan 8.000 TL. çeyiz parası ile 1500 TL. ziynet bedeli talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabi olduğu-
Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çok olduğundan, hakkaniyet ilkesi (TMK. mad. 4; BK. mad. 42) dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminata karar verilmesi gerektiği- Maddi, manevi tazminat isteği yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu- 
Kadının mahkemeye başvurarak kocanın eve dönmesi için ihtar isteğinde bulunduğu, bu durumda, bu tarihten önceki olayları affetmiş veya en azından hoşgörüyle karşıladığının kabulü gerekeceği; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini evden kovan kadının tamamen kusurlu olduğu-
Mahkemece yapılacak iş Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 75. maddesinden yararlanarak bu tazminatın ne kadarının iş kaybı ve kişisel eşyalardan kaynaklanan alacak, ne miktarının da Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesinden kaynaklanan tazminat olduğunun açıklattırılması, kazanç kaybı ve alacak yönünden usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis etmek olduğu- TMK. mad. 174'e dayalı tazminat talebiyle ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan kocanın tam kusurlu olduğu gözetilip, kadının bu yöndeki talebinin kabulüne karar verilmesinin gerektiği- Çocuk için belirlenen iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilen davada, davacının kişilik haklarına yönelen bir saldırının varlığı kantılanamadığından tazminat isteminin reddinin gerektiği- 
Davacı kadının boşanmaya ek olarak talep ettiği tazminat isteğinin niteliği açıklattırılmadan manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı- Davalı kocanın manevi tazminat isteği konusunda olumlu-olumsuz karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- 
Karşılıklı Boşanma
Birlik görevlerini yerine getirmeyen, çocuğu olmadığı için eşine ilgisiz davranan ve eşinin müşterek evden gitmesini sağladığı anlaşılan davalı koca tamamen kusurlu olup kocanın bu eylemlerinin davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu-
Karşılıklı Boşanma-Eşya-Ziynet Alacağı