Davacı kocanın açtığı ve reddedilen, 2003 tarihinde de kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi ilk boşanma davası açamak suretiyle boşanma nedeni yaratan davacı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu- Fiili ayrılık sebebiyle boşanma isteğine ilişkin açılan davada, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığının anlaşıldığı- Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği- 
Boşanmaya sebebiyet vermiş  olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat  isteyebileceği- Davacı-davalı kocanın vekili reddedilen boşanma davasında “söz konusu edilen takılar müvekkilim tarafından bozdurulup ihtiyaca sarfedilmiştir” demesinin karşısında davalı-davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü gerekeceği-
Karşılıklı Boşanma
Boşanma-Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması
TMK'nun 174/1. mad. mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği- TMK'nun 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmaları gerektiği-
Davalı öğretmen olarak çalıştığından, düzenli ve yeterli bir gelire sahip olup, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının gerçekleşmediği-