Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerektiği ve taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı- Tüketicinin haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemeyeceği, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemeyeceği ve bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesinin de hukuken himaye görmeyeceği- Davacının, davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin bloke edilen emekli maaşından alınıp alınamayacağı, emekli maaşına bloke konulup konulmayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın, sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Davacı tarafça düzenlenen faturaların bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle oluşan temerrüt faizinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Kiralanan yerin "3 ay süre ile Salı ve Perşembe 18.00 ve 20.00, C.rtesi günleri ise 14.00 ile 16.00 saatleri arasında davacının müşterilerine kiralananın davalı tarafça gösterilmesi" için izin verilmişse de, davacıya tanınan hakkın kötüye kullanılmasına müsait olduğundan yeni uyuşmazlıkların doğmasına da sebep olacağı, mahkemece, mahallinde keşif ve uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, ekonomik koşullar, diğer özel genel faktörler, taşınmazın bulunduğu yer, taşınmazın nitelikleri, davalının mesken olarak kullandığı hususları da gözetilerek kiralananın ne kadar sürede satılabileceği tespit edilerek, mecurun gösterimine bu süre ile sınırlı olarak ve davalının iş ve beşeri ilişkileri de göz önüne alınarak tarafların çıkarları değerlendirilerek hakkaniyete uygun denge kurulmak suretiyle izin verilmesi gerektiği-
Tüketicinin açtığı menfi tespit davası-
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebileceği, hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan birinin, öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabileceği, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı olmadığı- Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekeceği- Tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyetinin ana taşınmazdan ayrılamayacağı, ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereği olduğu- Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Kooperatif üyeliğinin tespiti istemi-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalının ileri sürdüğü fiili taksim savunmasının araştırılıp, mahallinde keşif yapılarak ve özellikle tarafların gösterdiği tanıklar dinlenerek davacının ve davalıya pay satan E. G.'ın pay satışı yapılmadan önceki tarihlerde ayrı ayrı kullandıkları yerlerin mevcut olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği
Ücret farkı alacağının ödetilmesi istemi- Sözleşmelerin baskı altında imzalandığı yönündeki iddiaların ciddî olmadığı-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın dört parça şeklinde kullanıldığı görülmekte ise de davalılara pay satan Ayfer K.'ın taşınmaz üzerinde belirli bir bölümü kullandığı kanıtlanamayıp fiili taksim kanıtlanamadığından davanın esası incelenerek, tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verileceği-
Vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkin davada keşif yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazların vekaletname ve temlik tarihleri itibariyle vasıfları ve nitelikleri gözetilerek temliklere konu davacı paylarının değerlerinin saptanması, taşınmazların azilname tarihinden sonra temlik edildiği gözetilerek azil keyfiyetinin temlikten önce davalılarca bilinip bilinmediği üzerinde durulması gerektiği-