Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekeceği- Bu ön koşulların bulunması halinde ise ilgili kanun maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği- Dava konusu aracın 1/2 hissesinin dava dışı adına kayıtlı olduğu, iş bu davanın dayanağı olan davacı ile davalı arasındaki araç satım sözleşmesinden, dava dışı kişinin, hissedar olması sebebi ile haberinin olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu aracın satın alınması için dava dışı kişi tarafından davalı lehine kredi çekildiği, davalıların beyanlarından ve tanık anlatımlarından davalıların aynı durakta çalıştıkları, davacı adına, davacının yeğeni ve abisinin de aynı durakta çalışıyor olmasına göre davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu İİK 280/1 maddesi gereğince bildiği kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 14.02.2024 T. E: 2023/11925, K: 1538
Dava konusu taşınmazın dört gün içinde iki kez el değiştirmesi gibi olgular göz önünde bulundurularak Silivri şartlarında davalı U.'nun borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığının yani 24.09.2007 tarihli tasarrufun İİK'nun 280/1 madde kapsamında iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçlunun eski eşi olan üçüncü kişinin davalı borçlunun amacını ve ekonomik durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu, İİK m. 280/1 kapsamında aralarındaki tasarrufun iptale tabi olduğu- Davanın açılmasından önce dava konusu taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından, tekrar borçluya devredilmiş olması durumunda davalı üçüncü kişi hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği- Daha düşük değerde olan takibe konu alacak toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti alınması gerekirken, daha yüksek olan, taşınmazın tasarruf tarihindeki rayiç değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti alınmak suretiyle daha fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
4. HD. 14.02.2024 T. E: 2021/20417, K: 1535
Müşterek konutun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla borçlunun anlaşmalı boşandığı diğer davalı eşe bırakıldığı iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası- Dava konusu edilen 1/2 hissenin edinilmesinde, davalı borçlunun herhangi bir katkısının bulunmadığı, taşınmazın tamamen davalı üçüncü kişi tarafından satın alındığı ve ödemelerinin bu davalı tarafından yapıldığı; ayrıca, boşanma protokolünde davalı borçluya iki adet aracın bırakıldığı, dolayısıyla, olayda tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, İİK m. 277. vd.nda aranılan koşulların oluşmadığı-
İvazlar arasında önemli oransızlık olmadığı, davalıların muvazaalı olarak taşınması satın aldıkları hususunun ispatlanmadığından dolayı tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
4. HD. 06.02.2024 T. E: 2022/17174, K: 1162
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nın 277 nci maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Mahkemece, dava konusu taşınmazın C Blok, 72 nolu bağımsız bölümün 02.07.2010 tarihinde davalı borçlu tarafından davalıya satıldığı- tasarruf tarihinde taşınmazın gerçek değerinin 140.000,00 TL olarak takdir ve tespit edildiği, ancak taşınmazın tapuda gösterilen satış bedelinin 90.000,00 TL olduğu, ayrıca alıcı tarafından 250.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kabul edilmek suretiyle satış yapıldığı- İpotek bedelinin ödenmiş olduğu kabul edildiğinde, taşınmazı satın alan davacının tasarruf tarihindeki rayiç bedelden çok daha fazla bir bedel ile taşınmazı edinmesinin hayatın olağan akışına uymadığı, bu tasarrufun muvazaaalı olarak yapıldığının kabulüne karar verildiği fakat varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı- 960 parsel C Blok 72 nolu bağımsız bölümün 02.07.2010 tarihinde tapuda 140.000,00 TL na satıldığı- Bilirkişi taşınmazın değerini 90.000,00 TL olarak belirlendiği- Taşınmaz üzerindeki ipoteğin ödenerek satıştan çok önce 01.05.2010 tarihinde borçlu tarafından kaldırıldığı ilgili bankadan gelen yazı ile sabit olduğu- Bu halde ivazlar arasında önemli bir farkın olduğundan söz edilemeyeceği- Davalı üçüncü kişinin borçlunun yakını yada borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun da davacı tarafından ispatlanmadığı ve bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Dava konularından E.ler 4602 parseldeki taşınmaz 01.06.2010 tarihinde borçlu tarafından davalıya devredilmiştir. Taşınmazın tapudaki satış bedeli 145.000,00 TL olup bilirkişi satış tarihindeki değerinin 192.666,00 TL olarak belirlendiği- Bu hali ile ivazlar arasında önemli bir oransızlık bulunmadığı- Ancak davalı üçüncü kişi ile borçlu M. Tan'ın ortağı ve aynı zamanda borçlu olan C. İ. K. ile akraba olduğu- Bu halde davalının İİK'nın 280/1 maddesi kapsamında borçluların içinde bulundukları mali durumu bildiği veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kabulünün gerektiği-