Borçlunun eski eşi olan üçüncü kişinin davalı borçlunun amacını ve ekonomik durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu, İİK m. 280/1 kapsamında aralarındaki tasarrufun iptale tabi olduğu- Davanın açılmasından önce dava konusu taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından, tekrar borçluya devredilmiş olması durumunda davalı üçüncü kişi hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği- Daha düşük değerde olan takibe konu alacak toplam değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti alınması gerekirken, daha yüksek olan, taşınmazın tasarruf tarihindeki rayiç değeri üzerinden harç ve vekalet ücreti alınmak suretiyle daha fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
4. HD. 14.02.2024 T. E: 2023/11925, K: 1538
4. HD. 14.02.2024 T. E: 2021/20417, K: 1535
Müşterek konutun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla borçlunun anlaşmalı boşandığı diğer davalı eşe bırakıldığı iddiasıyla açılan tasarrufun iptali davası- Dava konusu edilen 1/2 hissenin edinilmesinde, davalı borçlunun herhangi bir katkısının bulunmadığı, taşınmazın tamamen davalı üçüncü kişi tarafından satın alındığı ve ödemelerinin bu davalı tarafından yapıldığı; ayrıca, boşanma protokolünde davalı borçluya iki adet aracın bırakıldığı, dolayısıyla, olayda tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, İİK m. 277. vd.nda aranılan koşulların oluşmadığı-
İvazlar arasında önemli oransızlık olmadığı, davalıların muvazaalı olarak taşınması satın aldıkları hususunun ispatlanmadığından dolayı tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK'nın 277 nci maddesine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Davalı ve borçlunun dayısı, borçlunun kardeşi; davalı borçlunun eşi, borçlunun babası; davalı borçlunun oğlu, borçlunun kardeşi olduğunun anlaşılmış olmasına göre davalı 3. kişilerin İİK 280/1 hükmü gereğince davalı borçluların durumunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşılmış olmasına göre "davanın kabulüne" ilişkin karardan isabetsizlik bulunmadığı-
Davalı Y'nin davalı borçlu ile akraba olmadığı, zeminde bitişik tarlayı tek arazi gibi tarım amaçlı kullandığı, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bildiği veya bilmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğunun ispatlanamadığı, davalı S'nin daha önce maliki olduğu bağımsız bölümü, factoring sözleşmesinin düzenlendiği tarihten önce borçlu M'ye sattığı, tarafların akraba olmadıkları, satış işleminin muvazaalı veya mal kaçırma amaçlı olduğunun ispatlanamadığından bu davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği - Davalı M'ye yapılan devrin ise, mutad ödeme karşılığı olmadığı, davalı borçlu ile kardeş olmasına göre borçluluk durumunu bilebilecek durumda olduğu gerekçesiyle muvazaalı devrin iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Malvarlığı borçlarına yetmeyen davalı borçlunun, alacaklılarına zarar vermek kastıyla tasarruf konusu taşınmazdaki 3/8 oranındaki hissesini, kayın biraderi diğer davalı 3. kişiye devrettiği, üçüncü kişinin davalı borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği ve İİK'nın 280/1. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için aranılan esasa ilişkin koşulların oluştuğu-
4. HD. 06.02.2024 T. E: 2022/17174, K: 1162