Kambiyo senedine bağlı bir borcun süresinin yeni bir senetle uzatılmasının yenileme olmadığı, eski kambiyo senedinin iadesi karşılığında daha uzun süreli yeni bir kambiyo senedi verilmesi yönünde anlaşmanın "yenileme" mahiyetinde olduğu- Borcun yenilenmesiyle, eski alacağı karşı ileri sürülebilen itiraz ve def'iler, yeni alacağa karşı ileri sürülemeyeceğinden, davalı kooperatifin, "inşaat sözleşmesi kapsamında düzenlenen hak ediş bedelinden daha fazla ödeme yaptığına" ilişkin savunmasının dinlenemeyeceği, yenileme sözleşmesi kapsamında ciro ve keşide edilen senet bedellerinin ödendiğinin ispat edilmesi gerektiği- Davalı kooperatifin borcu bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, borcun varlığının tespit halinde, davacının, takip talepnamesinde istediği işlemiş faiz miktarı ile bağlı olduğu da gözetilerek, davalı kooperatifçe yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve takip masraflarına mahsup edilmesi ve ayrıca bozma ilamından önce gönderilen depo emri üzerine yapılan ödeme de mahsup edilerek, yeniden verilecek depo emri tarihine kadar asıl alacak, faiz ve icra masrafları hesap ettirilerek, davalı tarafa depo emri tebliğ edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilemeyeceği-
Hangi durumlarda İİK. m. 177 uyarınca borçlunun doğrudan doğruya iflâsına karar verilebileceği-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Hangi durumlarda "İİK. m. 177/2 uyarınca davalı şirketin ödemelerini tatil etmesi nedeniyle" iflasına karar verilebileceği-
Davalı kooperatif adresine gidilip kapalı olması nedeniyle "kooperatifin borçlarını ödemeyi tatil ettiği" gerekçesiyle iflas talebinin kabulüne karar verilmişse de, dosya kapsamından "ödemelerin yapıldığı, kooperatifin ödemelerini tatil etmediği" anlaşıldığından, kooperatifin iflasına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 177/1-4 uyarınca doğrudan iflas istemine ilişkin davada, mahkemece davalı borçlu şirketi temsile yetkili kişi veya kişiler celbedilip, dinlenmeden ve yani Yasa'nın emredici hükmüne uyulmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Süresinde olmayan temyiz isteminin reddi gerektiği-
23. HD. 29.05.2017 T. E: 2015/7005, K: 1600-
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun -5354 sayılı Kanunla değişik- 15/7-a maddesine uyarınca, “ ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren 2 yıl içinde ticari ve iktisadi bütünlük oluşturan mahçuzların, fonun izni olmaksızın imtiyazlı alacaklar dahil üçüncü kişiler tarafından muhafaza altına alınamayacağı, satışı talep edilemeyeceği ve mahçuzların malikinin iflasına karar verilemeyeceği"- TMSF tarafından davalı şirket hakkında iktisadi bütünlük kararının uzatıldığına ve 19. Hukuk Dairesi'nin bekletici mesele yapılmasına ilişkin kararına uyulmasına rağmen, mahkemece anılan hükümde öngörülen süre henüz dolmadığından bu süre dolmadan iflas davasının esası hakkında bir karar verilmesinin hatalı olduğu- İflas davası bozma ilamına uyularak-