Davanın, tahliye taahhüdü nedeni ile yapılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkin olduğu; davada dayanılan ve hükme esas alınan 18.01.2011 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, kira sözleşmenin özel şartlar 15. maddesinde 'bu sözleşmeden doğacak ihtilaf vukuunda İzmir Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu'nun kararlaştırıldığı- Sözleşme 6100 sayılı HMK.nın yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olup, kira sözleşmesindeki İzmir Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi geçerli olduğundan, mahkemece işin esasının incelenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile 'davalının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine' karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacılar ile davalının taşınmaz malda paydaş olduğunun anlaşılması halinde, paydaş davacıların paydaş davalı aleyhine tahliye davası açma hakkının olmayacağı; kiracı paydaşı, paydaşlığı sebebiyle davaya konu taşınmazdan çıkarma olanağı bulunmadığı- Bir paydaşın diğer paydaşla kira sözleşmesi yapması ve kendi payını kiraya vermesinin mümkün olduğu ve bu sözleşmeye dayanarak paydaşın, kiracı paydaş aleyhine temerrüt, iki haklı ihtar ve akde aykırılık sebebiyle ancak akdin feshi davası açabileceği, davanın kabulü halinde ise akdin feshi ile yetinileceği ve tahliye kararı verilemeyeceği-.
Kira sözleşmesinin süresinin bitimi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; eski malik ile davalı arasında akdedilen 28/08/2009 tanzim tarihli kira sözleşmesinin (6/a.) maddesinde; kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin, sözleşmenin 8/a maddesinde belirtilen kule, telçit, enerji nakil hattı ve diğer tesislerin montajının tamamlanmasından sonra ilk yıl kira bedelinin gönderildiği/havale edildiği tarih olduğu, 3. maddesinde; sürenin hitamından 6 ay evvel taraflardan herhangi biri akdi feshettiğini diğer tarafa münhasıran noter kanalıyla açık bir şekilde ihbar etmedikçe sözleşmenin aynı şartlar ile ve aynı süre için uzatılmış sayılacağı, bu sürenin hesabında fesih ihtarının karşı tarafa tebliğ edildiği tarihin esas alınacağının kararlaştırılmış olduğu- Davalının ilk havalenin 16/09/2009 tarihinde yapıldığını iddia ettiği; bu durumda kira sözleşmesinde kira başlangıç ve bitiş tarihinin açık ve net olmaması, fesih ihbar süresinin yer alması ve davalının itirazında belirttiği sebeplerle, kira süresinin sona erip ermediği hususunun yargılamayı gerektirdiği- Davanın bu nedenle, reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mirasçılar arasında mecburi takip arkadaşlığı bulunduğundan, , tüm mirasçıların takipte yer alması gerektiği-
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi- İcra mahkemesince dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmişse de, davalı tarafça İİK. 275/2 uyarınca kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge dosyaya ibraz edilmediğinden, davacı alacaklının, İİK 272 uyarınca, dönem sonunda takip yaparak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Bir kısım kira bedelinin tahsili istemine ilişkin davada; davacı Çorum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/619 esas sayılı dosyasında davalıların tahliyesi ile 18.12.2000 ile 18.08.2001 tarihleri arası 400 TL kira bedelinin tahsilinin istendiği; mahkemece taşınmazın hazine adına kayıtlı olduğu; ödeme emrinin iptal edildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği; hükmün Daire'mizin 12967/1782 esas- karar, 19.02.2008 tarihli ilamıyla 14.04.1983 tarihli tahliye taahhüdü başlıklı belgenin yer teslimine ilişkin olup tahliye taahhüdü iradesi taşımadığı; bu nedenle geçerli bir tahliye taahhüdünden söz edilmeyeceği gerekçesiyle düzeltilerek onandığı; bu durumda kesinleşen mahkeme kararları karşısında davalıların, davacının kiracısı oldukları belirlenmiş olduğundan işin esasının incelenerek istem hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Tahliye taahhütnamesine dayalı icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada; takibe ve davaya dayanak yapılan Üsküdar 6. Noterliği' nin 31.08.2012 tanzim tarihli düzenleme şeklinde tahliye taahhütnamesinin incelenmesinden, davalının "A.A.' ya ait arsa niteliğindeki işyerini 30.12.2013 tarihinde hiçbir ihtara gerek olmadan tahliye ederek boş olarak kiralayana teslim edeceğim" şeklinde beyanda bulunduğu, taahhütnameyi kendi adına imzaladığının anlaşıldığı; resmi şekilde yapılan bu taahhütname karşısında davalının artık kiracılık sıfatına yönelik itirazına itibar edilemeyeceği; mahkemece davalının kiracı olduğu dikkate alınarak işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-