Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayanın, İİK'nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi, dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabileceği, davacı tarafından tahliye talepli icra takibi de süre sonundan bir ay içerisinde davalı aleyhine başlatıldığı, her ne kadar mahkemece dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmiş ise de, İİK’nun 275/2. maddesinde belirtilen kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda kiralananın vasfının yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilemeyeceği-
Tahliye taahhüdünün ilk sözleşme ile verilmediği, taahhüdün yenilenen sözleşmenin 9. maddesinde yer aldığının görüldüğü, tahliye taahhüdünün sözleşmenin özel kısımlar bölümüne yazılmış olmasının taahhüdü geçersiz kılmayacağı, davalının 01.01.2002 tarihinden itibaren kiracı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu durumda taahhüt yasal unsurları taşımakta olup takipte süresinde yapıldığına göre davanın kabulü ile itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye taahhüdü nedeniyle açılacak tahliye davasının TBK'nun 352/1 maddesi gereğince taahhüt edilen tarihi izleyen bir ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekeceği, davacının 18.04.2016 tarihinde başlattığı takip ile adi yazılı nitelikteki 19.01.2016 düzenleme ve 05.03.2016 tahliye tarihli tahliye taahhüdüne dayanılarak kiralananın tahliyesini istediği, ancak taahhüt edilen tarihi izleyen bir aylık süre geçtikten sonra tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatılan takibin süresinde olmadığı-
Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresi taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona erme halinin Borçlar Kanunu'nun 327. maddesinde düzenlendiği, bu madde hükmüne göre; kira sözleşmesinde açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesinin bu sürenin sonunda kendiliğinden sona ereceği, sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayanın, İİK'nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabileceği, her ne kadar mahkemece dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmişse de, davalı tarafça İİK’nun 275/2. maddesi uyarınca kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda davacı alacaklının, İİK’nun 272. maddesi uyarınca, dönem sonunda takip yaparak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Davacı tarafından başlatılan icra takibinde sadece tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesi talep edilmiş olup, alacak talebinde bulunulmadığı, mahkemece her ne kadar davalı borçlunun temerrüde düştüğünden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davanın tahliye taahhüdü nedeniyle itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olduğu, tahliye taahhüdü nedeniyle tahliye şartlarının dosya içeriğine göre gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından mahkemece bu gerekçe ile davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı-
Davalı gerek itiraz dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında kiracılık ilişkisine ve dayanak taahhütnamedeki imza ve tarihlere açıkça itiraz etmemiş olduğundan, taşınmazda kiracı olduğu ve davalının sözleşme süresi içerisinde ve herhangi bir tarihte tahliye taahhüdü vermesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Alacaklı tarafından, kiracı hakkında başlatılan takipte, tahliye için gidilen adreste bulunan 3. kişiler tarafından, takibe dayanak yapılan tahliye taahhütnamesinden sonra mecurun kiralandığına ilişkin bir kira sözleşmesi sunulmadığı gibi, bu kişilerin taşınmazda haklı bir sebeple bulunduklarını resmi bir belge ile ispatlayamadıkları anlaşıldığından, icra mahkemesince 3. kişilerin de tahliyesine karar verilmesi gerektiği-