Yoksulluk ve iştirak nafakasına ancak boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilebileceği nazara alınmadan boşanma davası reddedildiği halde, kadın için yoksulluk, çocuklar için de iştirak nafakası tayininin doğru olmadığı-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu-
2022 s. yasaya göre kendisine Devletçe aylık bağlanan kişinin, yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü tutulamayacağı-
Davalının, cevap dilekçesi ile davacı taraftan tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunduğu, mahkemece, davalının bu istekleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Davalı-davacı kadının bir fabrikada muhasebe elemanı olarak çalıştığı, düzenli, sürekli ve yeterli bir gelirinin bulunduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinin kabulünün mümkün bulunmadığı anlaşılmış olduğundan, yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulünün doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Toplanan delillerden; davacı kadının sürekli, düzenli ve yeterli gelirinin olduğu, davacının boşanmayla yoksulluğa düşmeyeceği, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının bu sebeple oluşmadığı anlaşıldığından,davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığı-
1086 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk nafakasının (TMK md. 175) tahkikat süresince sözlü olarak da istenebileceği; bu istek iddia ya da savunmanın genişletilmesi yasağı sayılamayacağından (6100 s. HMK md. 141) karşı tarafın muvafakatine ıslah ya da bağımsız bir davaya gerek kalmadan ileri sürülebileceği-
Davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından, kadın aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilemeyeceği-
Kendisini vekille temsil ettiren davacı-davalı koca lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Davalı-davacı kadının, açıkça yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı halde, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-