Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacının Çocuk Esirgeme Kurumundan almış olduğu para yardımı, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğundan, mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Yoksulluk nafakasına hükmedilmek suretiyle yoksulluk nafakasının miktarı yönünden çelişki yaratılmış olup gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağından, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekeceği-
Talep olmadığı halde davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Davalı-davacı kadının, Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi uyarınca açtığı birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklılığını ispatlaması gerekeceği-
Davalı-davacı kocanın kısmi felçli olduğu, bakımının yakınları tarafından gerçekleştirildiği, herhangi bir malvarlığı ve servetinin bulunmadığı, aylık 300 TL gelirinin mevcut olduğu; davacı-davalı kadının ise yargılama sırasında asgari ücretle çalışmaya başlamasından dolayı, tarafların gerçekleşen bu ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmemesi gerekeceği-
Davacının servis işletmeciliği faaliyetinden dolayı gelir vergisi mükellefi olduğu anlaşıldığından, davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekiği- Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların aynı derecede kusurlu olduklarının anlaşıldığı; davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Boşanma kararından sonra davacının mal varlığında ve gelirinde bir azalma olup olmadığı detaylı şekilde araştırılarak, azalma var ise bunun kararlaştırılan nafaka miktarını ödemede ne ölçüde etkisi bulunduğu tartışılarak, başlangıçtaki denge gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilecek olup boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-davacı kadının tamamen kusurlu olması nedeniyle davalı-davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Davalı kadının sürekli ve yeterli bir gelirinin bulunmadığı, davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-