Boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olan eş yararına maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmolunamayacağı-
Boşanmaya sebep olan olaylarda, davalının daha ağır kusurlu olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
Boşanmaya neden olan olaylarda, her iki taraf da kusurlu ise de, kocasına göre davalı-davacı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerektiği durumda, mahkemece davacı-davalı kocanın eşit kusurlu olarak kabulü doğru olmadığı gibi; daha fazla kusurlu olan eş yararına yoksulluk nafakası takdir edilemeyeceği;davacı-davalı kocanın manevi tazminat talebinin kabulü gerekeceği-
Mahkemece davalı kadının çalışıp çalışmadığı ve çalışıyor ise gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak yeterlilikte olup olmadığı araştırılıp kadın lehine veya aleyhine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat verilemeyeceği; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak sartıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği-
Retle sonuçlanan ilk boşanma davasını açarak boşanma nedeni yaratan kadının, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, davalı kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Kadın tarafından, miktarı da belirtilmek suretiyle yoksulluk nafakası talebinde bulunulduğu ve bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının, mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı kadın emekli öğretmen olup sürekli ve geçime yeterli geliri bulunduğu, bu nedenle yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Bozma ilamında inceleme dışı bırakılan "Velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası" talepleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekeceği-