Davacının maddi ve manevi tazminat için faiz talebi bulunmadığı halde, hükmolunan tazminatlara faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- Davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu- Müşterek çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu-
TMK. mad. 175 koşulları oluştuğundan, davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Nispi harç ikmal edilmeden davacının ziynetlere yönelik isteği hakkında hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Boşanmaya sebep olan olaylarda karşı taraftan daha ağır kusurlu olmayan, herhangi bir işi ve geliri bulunmayıp boşanmayla yoksulluğa düşeceği sabit olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına ve TMK. mad. 185/3 ve 186/3 uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Davacı kadının yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ne miktarda ödeneceğinin karara bağlanmasına ilişkin bir talebi olmadığı halde bu konu hakkında hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Davacı ziynetler yönünden bilezik ve çeyrek altın talebinde bulunduğu halde dava edilmeyen künye ve set hakkında hüküm kurulmasının, dava konusu ziynetlerin değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmemesinin, talep olmadığı halde faize karar verilmesinin, bilirkişi raporunda ziynetlerin değerinin hesaplanmasında hesap hataları olduğu halde bu raporun hükme esas alınmasının isabetsiz olduğu-
Toplanan delillerden davacı kadının emekli öğretmen olduğunun, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğunun anlaşıldığı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşullarının bu sebeple oluşmadığı nazara alınmadan kadına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı-
Davacının "Başkaca dinleteceği tanığı olmadığını" beyan ettiği halde, sonraki oturumda başka tanık bulundurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin varlığı ispatlanamadığından, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekeceği- Davalının kabul ettikleri dışındaki ziynetlerin varlığı ve bunların davalı tarafından davacının elinden alındığı kanıtlanamadığından davalının, varlığını ve bozdurduğunu kabul ettiği ziynetlerle ilgili hüküm kurulması gerektiği-