Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının çok olduğu, mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Davacının dava dilekçesinde, yoksulluk nafakasının boşanma ilamının kesinleştiği tarihten itibaren kaldırılmasını talep ettiği, mahkemenin de dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verdiği, dava tarihinden önceki istemle ilgili bir karar verilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin tespitinin gerekeceği-
Mahkemenin kabulünün aksine, kocanın kadının bu kusurlu davranışını affettiğine ilişkin yeterli delilin olmadığı, davacının kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığı, evlilik birliğini temelinden sarsan olaylarda, kusurun bütünüyle davalı kadına ait olduğu, davalının belirtilen kusurlu davranışının, aynı zamanda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tamamen kusurlu eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Ziynetlerin bir kısmının davacı-davalı koca yanında olduğunun, bir kısmının ise satıldığının davacı-davalı koca tarafından kabul edildiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, öte yandan davalı-davacı kadının son olayda şiddet gördüğünün ve tarafların bu olay üzerine ayrıldıklarının anlaşıldığı, o halde mahkemece dava konusu ziynetlerin dava tarihi itibarıyla değerinin tespiti için hüküm vermeye uygun şekilde yeniden bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre davanın tamamen kabulünün gerekeceği-
Davalı kadının hakaretleri ve birlik görevlerini yerine getirmemesi ile eşine şiddet uygulayan davacı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları- TMK. mad. 185/3 ve 186/3 uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Karşı taraftan daha ağır kusurlu olmayan, herhangi bir işi ve geliri bulunmayıp boşanmayla yoksulluğa düşeceği sabit olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-