Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Koca çalışabilecek durumda olduğuna göre sırf işsiz olmasının kendisini nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağı- Toplanan delillerden davacı-davalıya ait 1 set takımı ile 6 adet bileziğin koca tarafından ileride iade edilmek koşuluyla alınıp bozdurulduğu anlaşıldığından ve davalı-davacı koca bunları iade ettiğini de kanıtlayamadığından 1 set takımı ile 6 adet bilezikle ilgili talebin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, sabit bir işi olmadığı, düzenli ve yeterli bir geliri ile malvarlığı bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiş olduğundan davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Karşılıklı Boşanma
Davalı kadının, davasından feragat etmekle davacının feragat tarihinden önceki kusurlarını affetmiş sayılacağı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşini ailesinin borçlarını ödemesi konusunda baskı altında bırakan davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesinin gerekeceği, hal böyle iken mahkemece davacı kocanın ağır kusurlu olarak kabul edilmesinin ve bunun sonucu olarak da davalı kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı-davacı kocanın katılma yoluyla temyiz talebinin 10 günlük süre geçtiğinden, süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesinin gerektiği- Tarafların boşanma davasından sonra yirmi gün kadar birlikte yaşamaları ve tatile gitmeleri, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, çekilebilir olduğunun kabulünü gerektirdiğinden boşanma davasının reddine karar verilmesinin isabetli olacağı- Boşanmaya sebep olan olaylarda karşı taraftan daha ağır kusurlu olmayan, herhangi bir işi ve geliri bulunmayıp boşanmayla yoksulluğa düşeceği sabit olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda, kusurunun olmadığı da kabul edildiğine göre, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi gereğince davacı yararına davalının ekonomik gücüyle orantılı olarak uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesinin gerekeceği-
Davalı kadının eşine hakaretine karşılık, davacı kocanın da birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle birlik görevini yerine getirmediğinden boşanmaya neden olaylarda her iki tarafın eşit kusurlu olduğu- Herhangi bir işi ve geliri bulunmayıp boşanmayla yoksulluğa düşeceği sabit olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Kadının kocasının yüzüne tükürüp onu aşağıladığı ve kocasının yüzüne tokat vurmak suretiyle fiziksel şiddete başvurduğu; buna karşılık kocanın ise bir başka kadınla nişanladığını bildirdiği; böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve boşanmayı gerektiren olaylarda kadının daha fazla kusurlu olduğu- Başvurma harcı alınmış olmayan ziynet eşyası alacağına yönelik talebin sonradan ileri sürülerek; nispi peşin harcının yatırılmış olmasının, talebe dava niteliğini kazandırmayacağı-
Toplanan delillerden; davacı-davalı kocanın, 27.03.2009 tarihinde davalı-davacı eşine eve dön ihtarı çekmek suretiyle bu zamana kadarki olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, ihtar tarihinden sonra ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kadından kaynaklanan bir kusur da ispat edilmediğine göre, birlik görevlerini ihmal eden ve güven sarsıcı davranışlarda bulunan davacı-davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu-