Mahkemece, şikayetçinin, takipte alacaklı sıfatını haiz olduğu gözetilerek, şikayet sebeplerinin adı geçen yönünden esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklı şikayetçi yönünden şikayetin aktif husumetten reddinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı ilamda, işçilik alacaklarına brüt miktar üzerinden hükmedildiği, alacaklının takip başlatırken brüt miktarları nete çevirdiği, fakat borçlunun bu nete dönüştürme işleminin hatalı yapıldığı yönünde şikayetinin bulunduğu, icra emrinde asıl alacak ve faizlerin yanı sıra ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin de talep edildiği anlaşıldığından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı net tutarının hesabında sadece damga vergisi kesintisi yapılması gerekirken, % 14 oranında sosyal güvenlik primi ve % 1 oranında işsizlik sigortası kesintisi yapılmasının doğru olmadığı- İcra emrinde ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri de talep edilmiş olmasına rağmen bilirkişi raporunda, sadece işçilik alacakları ve faiz kalemine yer verilerek yapılan hesaplama sonucunda mahkemece, takibin bu miktar toplam alacak üzerinden devamına karar verilmiş ise de, bu miktarın içinde, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderinin bulunmadığı dikkate alınmaksızın takibe devam edilecek toplam alacak miktarının yazılı şekilde belirlenmesinin isabetsiz olduğu-
Takip konusu ilamda, alacak kalemleri için faize hükmedilmemesi ve ilamın infazı için de kesinleşmesine gerek bulunmadığından, tüm alacak kalemleri için karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-
Takip talebinde TBK'nun 100. (BK.'nun 84.) maddesine yönelik bir talep olmasa bile kısmi ödemelerin, anaparadan değil, öncelikle faizden ve masrafdan mahsup edileceği-
Haciz tehdidi altında icra dosyasına para yatıran borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruyla "takibin iptaline" karar verilmesi halinde, borçlunun açtığı menfi tespit davasında verilen tedbir kararıyla "takibin durdurulmasına karar verildiği" gerekçesiyle dosyaya yatan paranın iadesine yönelik talebinin reddine karar verilemeyeceği- İcra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına dair tedbir kararının, alacaklının icra takibine devam etmesini önlemek için verilmiş olduğu ve borçlu aleyhine hüküm ifade etmeyeceği- İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmelerinin zorunlu olmadığı-
Yenileme emri ve borç bildirim muhtırasının borçluya tebliğ edilmesi üzerine, borçlu, itfa itirazı ile birlikte yenileme emrinde bildirilen faiz miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğundan, faize ilişkin şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmamış olmasının HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
İdare mahkemesinin "kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata" ilişkin ilamının kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
İlamda "kişilik hakkına saldırı nedeniyle 'tazminata' hükmedildiğinden", bu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
Menfi tespit ve istirdat talepleriyle açılan dava sonucunda; ilamda menfi tespite ilişkin herhangi bir hüküm kurulmadığından, hükümde sadece ‘…TL’nin istirdadına’ denildiğinden, bu ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşme koşulunun aranmayacağı-
Alacaklı tarafça borçlu hakkında, yerel mahkemenin ilamına dayanılarak bu ilamda hükmedilen alacak kalemleri için icra müdürlüğünün dosyası üzerinden takip başlatılmış olup, .................. tarihli düzelterek onama ilamında faiz talebi olmamasına rağmen faize hükmedilemeyeceğinden bahisle faizle ilgili bölümün hükümden çıkarılarak düzeltilerek onanmasına karar verildiği, düzeltilerek onanmasına karar verilen bu ilama dayanılarak aynı alacak kalemleri için icra müdürlüğünün dosyasında icra takibi yapılması nedeniyle bu takibin mükerrer takip olduğunun anlaşıldığı, söz konusu takibin mükerrer takip olduğunun mahkemenin de kabulünde olduğu, bu durumda, mahkemece şikayetin kabulü ile söz konusu icra takibinin iptaline de karar verilmesi gerekeceği-