Paydaş olmayan alacaklı davacı icra mahkemesinden almış olduğu yetki belgesine göre bu davayı açtığına ve yetki belgesinin dayanağı olan haczin de yargı kararı ile kaldırılmasına karar verildiğine göre bu kararın kesinleşmesi beklenerek davacı alacaklının ortaklığın giderilmesini isteme hak ve yararı değerlendirilmek sureti ile bir karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazdaki bir kısım payın ortaklığının giderilmesinin istenemeyeceği-
İzale-i şuyu davalarında, adresleri tesbit edilemeyen paydaşlar yönünden ilanen tebligat yapma olanağı mevcut iken ve MK. 426. maddesinde sayılan temsil kayyımı atanmasını gerektiren koşullar oluşmadan, hissedar adresi tespit edilmediğinden bahisle temsil kayyımı atanmasının istenemeyeceği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açabileceği, davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu-
Taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup adı geçen borçlu davalının da müstakil payı bulunduğundan davacı alacaklının, borçlu davalının müstakil payına haciz koydurup satışı suretiyle alacağını tahsil etmesi olanaklı bulunduğundan ortaklığın giderilmesi istemli davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Satış bedeline göre yapılacak olan oranla­maya göre taşınmaz üzerindekilere isabet edecek olan payın bunların sahiplerine ödeneceği, geri kalan kısmın ise paydaşlar arasında dağıtılacağı-
Satışına karar verilen diğer 1 no'lu parsel için dava açma yetkisi alınmadığından, mahkemece öncelikle bu konu üzerinde durularak konunun aydınlatılması, yetki verilmeyen parselin belirlenmesinden sonra bu parsel içinde yetki alınma eksikliğinin giderilmesi gerekeceği-
Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesinin gerekeceği-
Paylı mülkiyete konu taşınmazda borçlunun müstakil payı hacze ve icra takibine konu edilebileceğinden davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-