TÜRK MEDENİ KANUNU > - Eşya Hukuku > - MÜLKİYET > - GENEL HÜKÜMLER > - C. Birlikte mülkiyet > - I. Paylı mülkiyet > - 7. Paylı mülkiyetin sona ermesi > Madde 698 - a. Paylaşma istemi
Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakimin kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremeyeceği-
Taraflarca imzalanmış tarihsiz protokolde ortaklığın devamına, tarafların ortaklığın giderilmesi davası açamayacaklarına dair açıkça bir düzenleme yer almadığı gibi ortaklığın devamına ilişkin resmi şekilde yapılmış bir sözleşme de mevcut olmadığından; mahkemece taraflarca yapılmış imzasız protokolun ortaklığın devamına yönelik bir sözleşme olarak değerlendirilmesi hatalı olup, davacı ve davalılar adına paylı mülkiyet hükümlerine tabi olan taşınmaz için mahkemece yerinde keşif yapılarak öncelikle davalı ve davalının aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine ilişkin taleplerinin kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesi isteğini de kapsadığı kabul edilerek bu yönde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Salt mirasçılık belgesinin iptali ile yeni bir mirasçılık belgesinin alınmasının, kesinleşmiş ortaklığın giderilmesi ilâmının yok hükmünde sayılmasını gerektirmeyeceği- Ancak şartlar varsa kesinleşmiş ortaklığın giderilmesi kararı için, yargılamanın iadesi davası açılabileceği-
Davacı alacaklı İİK. mad. 121 uyarınca icra hukuk mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak mirasçının borcundan dolayı murisinin paylı malik olduğu taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini istemiş; ancak yargılama sırasında dava konusu taşınmaz kadastro yenilemesi sonucu farklı bir numara almış imar uygulaması ile oluşan dava konusu taşınmazda davalı borçlu paylı malik haline gelmiş olduğu durumda, borçlunun dava konusu taşınmazda paylı malik olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz elbirliği halinde taraflar adına kayıtlı olup, temyiz aşamasında dosyaya sunulan tapu senedi suretinden intikali yapılan taşınmazda mirasçılar arasında pay temliki bulunduğundan miras payları eşit olmadığı durumda; mahkemece paydaşların mirasçılık belgesindeki payları ve bir kısım mirasçı davalıların murislerinin yaptıkları pay temlikleri gözetilmek suretiyle satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi gerektiği- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderlerinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerektiği- Davalılar tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı bildirildiğinden mahkemece dosyasının getirtilerek incelenmesi, dava konusu taşınmaza ilişkin olduğunun anlaşılması halinde verilecek hüküm bu davanın sonucunu etkileyeceğinden açılan tapu iptali ve tescil davasının görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi davası devam ederken, borçlu ortağın elbirliği payının müşterek mülkiyete çevrilmesi üzerine davacı alacaklının bu payı sattırarak alacağına kavuşma imkanı bulduğu durumlarda harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sadece davanın açılmasına sebebiyet veren borçlu davalının sorumlu tutulması gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi davasının açılmamış sayılması kararın kesinleşmesi halinde, davacı tarafın tespit davası açmakta başlangıçta var olan hukuksal yararının ortadan kalkacağı ve bu durumda davanın şimdi olduğu gibi hukuki yarar yokluğundan reddine karar verileceği gözetildiğinde davada sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için açılmamış sayılma kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, davalının kısıtlı olduğu ve vasi olarak kendisine davacının atandığı dosya içerisindeki mahkeme ilamından anlaşıldığı, davada taraf olan gösterilen davacı ile davalı arasında menfaat çatışması olduğundan, kısıtlıyı bu davada temsil etmek üzere bir kayyımın atanması ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekeceği-
Henüz açılmamış bir davadan feragat edilemeyeceği gözetilmeden taşınmaz üzerindeki mukdesatlarda hak iddia eden, mukdesatların aidiyetinin tespiti bakımından süre verilmeyen davacının mukdesatın aidiyetinin tespitini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerekeceği- Hukuki yararı olmak kaydıyla paydaşlarca mukdesatın aidiyetinin tespiti davasının her zaman açılabileceği-