7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, tebligatın yapıldığı adres ile borçlu kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin aynı yer olup olmadığının, belediyeden sorularak ve zabıta araştırması yapılmak suretiyle araştırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete yapılan tebligatın TK 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 20-21. maddelerine uygun olmadığı-
Borçlu P. U. adına Mernis adresine çıkarılan ilk tebligatın adresten ayrıldığından bahisle iade edildiği, daha sonra  ödeme emri tebligat zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından T.K'nun 21/2. maddesine göre 13.08.2014 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı görüldüğü, bu durumda,   ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması  yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği usulüne uygun olmadığı, o halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekeceği-
PTT Müdürlüğünden şirket adına gönderilen tebligatın hangi adres itibari ile yapıldığının açıkça belirtilmesi gerektiği-
Ödeme emri ve yenileme emri tebligatlarının ayrı ayrı incelenmesinde; tebliğ işlemlerinin, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tevsik edilmeksizin yapılması nedeniyle usulsüz oldukları-
Tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı-
Tüzel kişiler adına ve adı geçenin ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın Teb. K.'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun, Teb. Yön.'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek olmadığından, tebligat adresinin ticaret sicil adresi olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği-
Gerek ödeme emrinde ve gerekse borçlunun şikayet dilekçesinde alacaklı vekili olarak gösterilen avukat yerine, şikayete ilişkin dava dilekçesi ve duruşma gününün alacaklı asile Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilerek yargılamanın alacaklı ile alacaklı vekilinin gıyabında sonuçlandırılmasının isabetsiz olduğu-
Borçluya 7 örnek ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca "muhatap ile birlikte konutta sakin annesi .............." imzasına tebliğ edildiği, adı geçenin icra takibinin diğer borçlusu olduğunun görüldüğü, buna göre şikayetçi borçluyla, takibin diğer borçlusu arasında menfaat çatışması olacağından, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırılık teşkil edeceğinden usulsüz olduğu- Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta annesi imzasına tebligat yapılmasının usulsüz olduğu-