Sanığın Ceza Mahkemesindeki ifadesinde, işten ayrıldıktan sonra herkes tarafından bilinen şifrelerle şikayetçi şirketin sistemine girip kendi müşterilerinin bilgilerine ulaşıp onları aldığını beyan etmiş olup, Ceza Mahkemesince eylemin sabit görülüp, müşteri portföyü bilgilerini davalı şirketlere aktardığı ikrarıyla sabit olduğundan, her iki davalı şirketin aralarında organik bağ olduğu iddiası da değerlendirilerek haksız rekabetin her iki şirket açısından ayrı ayrı değerlendirilerek tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği-
11. HD. 11.04.2016 T. E: 2015/9337, K: 3898-
11. HD. 11.04.2016 T. E: 2015/8953, K: 3952-
Davalının hizmet yeterlilik belgesi bulunmadığı halde, web sitesi üzerinde “TSE belgeli tek kuruluş” şeklindeki kullanımının bulunup, dava konusu eylemin, TTK'da düzenlenen haksız rekabet hükümleri çerçevesinde kalıp kalmadığı tartışılması gerektiği-
6102 sayılı TTK 54 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış haksız rekabetin tespiti, meni ve manevi tazminat istemi-
Davalının, davacıya ait görüntüleri izinsiz olarak ve ticari maksatla ilan ve reklâmlarında kullanması eylemi haksız rekabet oluşturduğundan, bu ilan ve reklâmlar nedeniyle davacıdan izin alınması halinde görüntüsünün kullanılması karşılığında ödenmesi gereken bir bedelin maddi tazminat olarak takdiri gerektiği-
556 sayılı KHK'dan kaynaklanan markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsiline-
Davalı başvurusu yönünden davacının "TİMSAH ŞEKLİ" markalarının tanınmışlığı ve 556 sayılı KHK'nın 8/4 hükmü uyarınca farklı sınıflar içinde tescil engeli ve hükümsüzlük nedeni bulunup bulunmadığına gelince, başvuruda yer alan özellikle 11/06 "Duş için küvetler, bideler, banyo kabinleri, hela taşları, eviyeler"; 20/03 "aynalar"; 20/24 "metalden olmayan sabit havluluklar ve kağıtlıklar"; 21/24 "camdan, plastikten, porselenden... mamul ev ve mutfak eşyaları, kap kacak, leğenler, süzgeçler, servis takımları vs." emtianın inşaat/yapı sektörüne ve mutfak eşyaları ihtiyaçlarına hitap eden mallar oldukları; alıcıları, satış yerleri, karşıladıkları gereksinimler itibariyle tamamen farklı ve davacı tanınmış markasının mal kapsamı ile ve özellikle tanımışlığı kabul edilen tekstil/hazır giyim yönünden, ilişkilendirilme ihtimali olabilecek ürünler olmadığı; bu nedenle davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlanabilmesi, şöhretini sömürmesi; itibarına zarar verebilmesi; ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurması bir başka deyişle sulandırması olasılığının somut olayda gerçekleşmediği-
TTK'da 54. ve devamı maddelerinde yer alan haksız rekabete dayalı olarak açılan dava TTK'nın 4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ticari dava niteliğinde olup, genel mahkemelerin görev alanında bulunması-
Haksız fiilin özel bir türü olması dolayısıyla haksız rekabete ilişkin davalarda HMK'nın 16. maddesi uyarınca haksız rekabetin gerçekleştiği veya zararın meydana geldiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu-