Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Mahkemece, öncelikle yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi sağlanmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalıdır. Uygulama kadastrosuna itiraz davalarında davacı tarafından yüzölçümünün eksildiği ileri sürülerek dava açılması halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin yeterli olup;yargılama sırasında yapılacak keşif ve alınacak raporlar sonucunda yüzölçüm eksikliğinin komşu taşınmazlarda kaldığının anlaşılması halinde, davacı tarafa komşu taşınmaz maliklerini davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınması gerekir.
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemi- Mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı-
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davada, mahkemece mecranın rögara ulaşacağı yere kadar olan bölümdeki yol ve taşınmazlar değerlendirilerek ve yükümlü olacak taşınmaz maliklerine husumet yöneltilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, kesintisizlik ilkesine aykırı olacak şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen şirket lehine yargılama giderlerine (vekalet ücreti) hükmedilmesinin usule aykırı olduğu-
Sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğünün kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 iş günü sonunda başlayacağı- Davalı sigorta şirketine dava öncesi bir başvurunun olmadığı, mahkeme ara kararı ile HMK'nın 124. maddesi uyarınca davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulü ile davalı olarak Sigorta şirketinin kaydının yapılmasına karar verildiği uyuşmazlıkta, davalı sigorta şirketinin dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihte temerrüde düştüğünün kabulü ile faize hükmedilmesi gerektiği, dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
İpotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan bu hususun, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği, ipotekli taşınmazlar maliki üçüncü kişiye satış ilanının tebliğ edilmesinin usulsüz olan icra takibini usulüne uygun hale getirmeyeceği, bu durumda, HMK'nun 124. maddesi uyarınca alacaklı tarafından, taşınmazı satın alan 3. kişi yönünden ek takip talebinde bulunulması ve buna göre düzenlenecek icra emrinin tebliği gerekirken, adı geçen usulünce takibe dahil edilmediği halde takibin yürütülmesi ve taşınmazların ihale yoluyla satılması doğru olmadığından, ilk derece mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HM 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-