İtirazın iptali davalarında takibe sıkı sıkıya bağlılık dava şartı niteliğinde olup itirazın iptali konusunda hüküm kurulurken takip talebinde yer alan talepler tek tek değerlendirilerek ve ayrı ayrı belirtilip, kabul edilen miktarın ne kadarı asıl alacak, ne kadarı faiz, ne kadarı BSMV olduğu belirtilip asıl alacak üzerinden faiz işletilmek suretiyle takibin devamına karar verilmesi gerekirken; toplam bir miktar üzerinden ve bileşik faize de yol açacak şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Mahkemece asıl alacak tutarı yönünden davacıdan açıklama istenmiş olup yapılan açıklama üzerine HMK’nın 26. maddesine aykırı olarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödemelerin yapıldığı tarihteki TCMB efektif satış kuru esas alınarak ödemelerin USD karşılığının ............. USD bedelindeki çeke mahsup edilmesi gerekirken, daha düşük banka kuru esas alınarak hesaplama yapılmasının doğru olmadığı- Davalılar tarafından yapılan ödemeler sonucunda çek bedelinin tamamı ödenmişse çekin takibe konulmasının kötüniyetli olacağı hususu da dikkate alınarak mahkemece davalılar vekilinin kötüniyet tazminatı talebi bakımından da değerlendirme yapılması gerekeceği-
TBK 207/2. maddesindeki “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünden çıkan karine uyarınca aynı anda ifa gereği ödemenin peşin olduğunun kabulü gerekeceği, anılan hüküm karşısında öncelikle veresiye satışı ispatlama yükünün davacıda olduğu, bu nedenle araç satım belgeleri ile noter senetleri dosyaya kazandırılıp tüm dosya değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yargılama sırasında aldırılan ............. tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davaya konu kredi kartı sözleşmesindeki imzasının kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olduğu bildirildiği, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate varılabilmesi için konusunda uzman bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği- İmzanın davalıya ait çıkmaması halinde bile, davaya konu kredi kartının davalıya teslim edilmediği anlaşılmış ise de söz konusu kart ile daha önce veya sonra davalı tarafından harcama yapılıp yapılmadığı, yine önceki dönemlere ilişkin bankaca gönderilen hesap ekstrelerinin kim tarafından nasıl ödendiği, ödeme olup olmadığı hususlarının bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin incelenmesi ve varsa bu ödemelerin bu hesaba icazet anlamına gelip gelmediği hususları tartışılmak suretiyle tespit ettirilerek alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği yasa ile sona ermiş olup, öncelikle davacı tarafın doğru bir şekilde tespit edilmesi, usule uygun taraf teşkili sonrası yargılamaya ilişkin tebligatların yapılması ve daha sonra işin esasına girilmesi gerektiği-
9. HD. 21.06.2022 T. E: 4626 , K: 8090
"Çeklerin önceki tarihlilerinin avans çeki olduğu" davalı tarafından ispatlanamadığı, ... tutarlı çekin ise mevcut borcun ödenmesine yönelik olarak davacıya verildiği kabul edilerek ve dolayısıyla davacının davalıdan icra takibinde talep edebileceği miktarın açık fatura tutarından çek miktarının çıkarılmasıyla belirlenen ... TL olduğu ve bu yönden davalının ödemeyi ispatlamadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Önceki yönetim kurulu üyesine ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Şirket kayıt ve defterleri incelenerek davalının hangi tarihler arası şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, görev yaptığı döneme ilişkin gerek davalıya gerekse aynı dönemlerde görev yapan diğer yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, fiilen ödeme yapılıp yapılmadığı, genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın geçmiş yıllarda alınıp alınmadığı, son genel kurul tarihi itibariyle davacı şirket ile davalı yönetim kurulu üyesi arasındaki alacak borç ilişkisinin şirket defterlerinde ne şekilde görüldüğünün değerlendirmesi gerektiği-
Ödeme emrine itiraz ederken zamanaşımı def’ini ileri sürmüş ve icra takibini durdurmuş olan borçlunun itirazının iptali davasında bu def’iyi tekrar ileri sürmesi gerekmediği mahkemece öncelikle zamanaşımı konusunda karar verilmesi gerektiği-
Kefilin kambiyo takibindeki asıl borçlunun borcunu ödediği tarihte sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği ve davalı asıl borçlunun temerrüde düştüğü, iyiniyetli olduğunu ispatlayamayan davalı asıl borçlunun işlemiş faiz yönünden de itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği-