Dava, zamanaşımına uğrayan kambiyo senedi vasfını yitiren bonoya dayalı temel ilişki kapsamındaki alacağın tahsili istemi- Dava konusu yapılan bonoya karşılık bono verildiğini davalının ispat etmesi gerektiği- Davalı, ayrıca banka vasıtasıyla ödeme yaptığını savunduğundan, mahkemece, tarafların banka hesapları ve defterleri üzerinde ayrıntılı inceleme yapılıp, davalı tarafın dava tarihi itibariyle borcunun bulunup bulunmadığının saptanması gerektiği-
Resmî senette bedelin nakden ve tamamen alındığı yazılı ise de davacının resmî devirden sonra da taşınmaz üzerindeki hacizleri kaldırmak için dava dışı kısım dışında ödemeler yaptığı anlaşıldığından, resmî senette 97.600TL satış bedelinin alındığının belirtilmesi 400.000TL’nin satış anında davalıya ödendiğini tek başına ispata elverişli olmadığı- Davacı, edimini tümüyle ifa ettiği, dava konusu ödemenin satış bedeli haricinde kaldığı iddiasına ikinci bir delil olarak davalının ceza soruşturmasında verdiği ifadesine dayanmış ve davalının satış karşılığında toplamda 400.000TL’ye yakın para aldığına ilişkin ifadesi, eldeki davaya konu alacak iddiasının icra takibine konulması ve takibe vaki itirazın iptalinin dava konusu edilmesinden, bir başka anlatımla 124.721,26TL tutarındaki ödemenin taraflar arasında çekişmeli hâle gelmesinden sonra verilmiş bir beyan olduğundan, bu beyanın taraflar arasındaki çekişmeli durumu da kapsar şekilde verildiği gözetildiğinde; davalının soruşturma ifadesinin, ipotek borcu için yapıldığı ileri sürülen dava konusu ödemeden hariç olarak 400.000TL’nin tahsil edildiğine ilişkin bir ikrar yahut delil olarak kabul edilemeyeceği-
İtirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olmasının gerektiği- Davacı iş sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen fazla ödenen iş bedeli alacağının istenebilir olup olmadığı ile miktarı, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş ve alacağın kısmen kabulüne karar verildiğinden, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gözetildiğinde, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Dava, davalının önceden maliki olduğu ve dava tarihi itibariyle davacı şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazda yapılan inşaat nedeniyle 2017/12. dönem ile 2012/9.dönem arasında tahakkuk etmiş SGK işçilik primlerinin davalı adına ödenmesi nedeniyle, davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle bu miktarın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Hesap vermekle ve müvekkili hesabına kazandığı hakları ve aldığı şeyleri teslim etmekle yükümlü olan davalı vekilin, vekil eden davacıya satış bedelini ödendiğini ispat etmekle yükümlü olduğu- Davalı vekil, davacı ile arasındaki vekalet ilişkisinin muvazaalı olduğunu savunmuşsa da, vekil olan davalı, muvazaalı resmi işlemin tarafı olduğundan ve hiç kimse kendi muvazaasına dayanamayacağından muvazaa iddiasının dinlenmeyeceği- Davalı vekil tarafından muvazaa iddiası ispatlanamadığından ve davacı müvekkile ödeme yapılmadığı da sabit olduğundan davacının vekalete dayalı olarak talepte bulunabileceği-
İtirazın iptali davalarında İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkmasının gerektiği-
Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu 700.000.-USD bedelli mermerlerin davalı satıcı tarafından teslim edilmeyen kısmına yönelik alacak talebi, likit (belli ve belirlenebilir) bir alacak olup İİK'nın 67/2. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı koşulları oluştuğu-
Davacı şirketin konkordato talebi ile ilgili kesin mühlet kararı verilmiş olmakla, davacı şirketin konkordato talebinin sonuca ulaşıp ulaşmadığı, davacı şirketin iflas edip etmediğinin de araştırılıp, sonucuna göre dosyaya etkisi yönünden de değerlendirme yapılmamasının ve davalının takas, mahsup savunmasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılması gerektiği- Alacağın likit olması nedeniyle mahkemece hükmedilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru görülmediği-
Davalı vekilinin ............ tarihli dilekçesinde, her ne kadar “Konu” kısmı itibariyle cevap dilekçesi olduğu açıklansa da, “İstem ve Sonuç” kısmındaki “Davanın Reddi” istemi yanında dilekçenin bir bütün olarak incelenmesinde, yerel mahkeme kararına yönelik istinaf dilekçesi mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, istinaf mahkemesince HMK’nin 344. maddesi uyarınca gerekli harçların ikmali için meşruhatlı muhtıra tebliğ edilerek harçların tamamlanmasına göre davalının dilekçesinin istinaf istemi olarak değerlendirilerek inceleme yapılması gerekirken davalının dilekçesinin değerlendirilmemesinin doğru olmadığı-
İşveren ile işçi arasında düzenlenen ibra sözleşmesinin işveren yetkilisinin imzasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu düşünülse dahi işçinin icra takibine dayanak belge gereğince iş ilişkisinden kaynaklanan ücret ve tazminat alacaklarını talep ettiği anlaşıldığından ücret ve ihbar tazminatı alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporunun da bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerektiği-