Zamanaşımı süresinin, belirsiz alacak davası açılması ile tüm alacak için kesildiğinden, davacının belirleyemediği alacağının zamanaşımına uğraması söz konusu olmayacağı- İşçilik alacağına ilişkin davada, Davacı vekili önceki dilekçesinde her ne kadar davanın ıslah edildiğini belirtmiş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması, davacı vekilinin sonra duruşmada önceki dilekçesinin, talep artırım dilekçesi niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmesi, sözü edilen dilekçede dava konusu kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi ve mahkeme tarafından eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile bu kapsamda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması karşısında, ilk verilen dilekçenin talep artırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği- Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı taraf iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceğinden bozma kararı sonrasında da artırım dilekçesi vererek, tamamlama harcı yatırılmak suretiyle talebini artırılabilmesi mümkün olduğu-
Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması (re'sen emsal araştırması yapmak ya da taraflara emsal kira sözleşmesi sunmaları için de süre ve imkan tanınmak suretiyle) mahallinde yeniden keşif yapılarak, gayrimenkul değerlendirme uzmanı, fen bilirkişisi ve inşaat mühendisinden oluşan üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden (önceki bozma ilamı ve), (taşınmazın büyüklüğü, niteliği, yöredeki rayiç ve çevre özellikleri de nazara alınarak) bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde ecrimisil hesabı konusunda rapor alınması, ondan sonra davanın belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek bu çerçevede dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken, hesaplama yöntemi Daire uygulamasına aykırı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Davacı vekili "davanın belirsiz alacak davası olduğunu, ıslah dilekçesi olarak nitelendirdikleri dilekçesinin aslında talep artırım dilekçesi olduğunu, dilekçeyi sehven ıslah dilekçesi olarak nitelendirdiklerini açıkça ifade etmiş olup davacı vekili her ne kadar davanın ıslah edildiğini belirtmiş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması, davacı vekilinin dilekçenin, talep artırım dilekçesi niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmesi, sözü edilen dilekçede dava konusu kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi ve mahkeme tarafından eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile bu kapsamda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması karşısında anılan dilekçenin talep artırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği- Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı taraf iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceğinden bozma kararı sonrasında da artırım dilekçesi vererek, tamamlama harcı yatırılmak suretiyle talebini artırılabilmesinin mümkün olduğu-
Abonelik sözleşmesinde kayıp kaçak bedeline ilişkin maddelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptali, haksız tahsil edilen bedelin iadesi istemiyle açılan davada verilecek hükmün bir faturaya mahsus olmayacağı gibi ileriye dönük art etkisi doğuracağından ve kayıp-kaçak vs. bedellerinin alınması sebebiyle dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşınmış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunması nedeniyle, davanın "belirsiz alacak" davası değil, muarazanın men’i (çekişmenin giderilmesi) niteliğinde olduğu ve bu durumda, davanın müddeabihinin tüketici hakem heyetinin sınırı dâhilinde kaldığından bahsedilemeyeceği ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Kısmi dava olarak açılan ve ıslah dilekçesi ile alacak miktarları arttırılarak taleplerini kısmen ıslah ettiği davasında dava dilekçesi ile talep edilen kısım yönünden dava tarihi; ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarlar yönünden ise ıslah tarihi itibariyle zamanaşımının kesintiye uğrayacağından, davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin mahkeme tarafından dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; HMK’nın yürürlük tarihinden önce açılan eldeki davada, bozmadan sonra verilen ve ıslaha ilişkin olduğu belirtilen 01.04.2014 tarihli dilekçenin, belirsiz alacak davasında talebin yükseltilmesi mahiyetinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, burada varılacak sonuca göre hükme esas alınmasının usulen mümkün olup olmadığı-
Davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça ağaçların bedeline ilişkin alacak talebini belirtmiş ve dava değeri olarak başlangıçta toplam 10.000 TL göstermiş olmasına göre, bu talebin belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece, davacı tarafa imkan ve süre verilmek suretiyle, keşfen belirlenen toplam dava değeri üzerinden harç ikmali yaptırılarak yargılamaya devam edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ağaçların bedeline ilişkin alacak talebi hakkında usulünce harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda dava konusu kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının belirsiz alacak davası olarak eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı-