Şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiği- Şayet açılan davada asgari bir miktar gösterilmişse ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamıyorsa, talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, aynı davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesinin isteneceği-
Sendika üyelik ve dayanışma aidatı alacağının belirsiz alacak olduğu-
Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tahsili için belirsiz alacak davası açılabileceği- Belirsiz alacak davasına konu edilen alacağın tam ve kesin olarak belirlenen tamamı için dava tarihinden itibaren faiz işletileceği- Belirsiz alacak davasında alacağın tamamı için dava tarihinde zamanaşımının kesileceği- Usulüne uygun olarak süresi içinde verilmeyen cevap dilekçesinin ıslah yoluyla değiştirilemeyeceği-
Çalışma saatlerinin 07.00-17.00 olduğu, tanığın beyanından 1,5 saat ara dinlenme yapıldığı anlaşıldığından haftalık 6 saat yerine 9 saat fazla çalışma hesap edilmesi, alacağın fesih günü olan 02.05.2014 yerine dava tarihine dek hesap edilmesinin hatalı olduğu-
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücretin işçinin son ücreti olduğu- İ.iye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacağı, işçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olduğundan, tazminata esas ücrete eklenmesi gerekeceği- Periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilim günlerine bölünmesi ile tazminata esas ücrete yansıtılacak tutarın daha doğru biçimde belirlenebileceği-
Sözleşme uyarınca davalı tarafından depolanan ürününün davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile açılan davada, davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı-
Toplu iş sözleşmesi artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi, davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin yerinde olduğu-
Dava konusu edilen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesabına esas hizmet süresinin ihtilâflı olduğu ve ihbar olunan alt işverenlerin davacıya yaptıkları kıdem tazminatı adı altındaki ödemelere dair kayıtlar sunduğu somut olayda, talep konusu bu istemlerin belirlenebilmesi için davalı işveren ile ihbar olunan işverenlerde bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğundan, anılan alacakların belirlenebilir olduğundan bahsedilemeyeceği-
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan ve davacı dava açmadan önce davalı işvereni temerrüde düşürmediğinden, kıdem tazminatı dışındaki ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının arttırılan miktarlarına artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin  hatalı olduğu-
Ulusal bayram genel tatil ücretinin ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemeyeceği-Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilmesinin mümkün olduğu- Belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresi dava açılmakla kesildiğinden, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınamayacağı-