Kıdem tazminatı ödenen dava dışı işçinin, yüklenicinin işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, davalı işveren üniversitenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşme ve eklerinde herhangi bir hüküm bulunmaması dikkate alındığında yüklenicinin kendi çalıştırdığı işçisi için ödediği bedeli ve ferilerini davalı üniversiteden talep etme imkânın bulunmadığı bu nedenle davacı şirketin kendi bünyesinde çalıştırdığı işçi için ödediği tazminatı davalı üniversiteye rücu etmesinin mümkün bulunmadığı-
Davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın hasarlanması nedeniyle tazminat talebi- KDV'nin gerçek zarar kapsamında olduğu, davalının bilirkişi raporuna itiraz etmediği, davalıya usulüne uygun başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle davalının bu yöndeki itirazlarının reddine, davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, davacıya ait eser hakkına tecavüzünün tespiti, men'i, ref'i, ayrıca maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla tazminat miktarının tarafların ortak olduğu şirkete verilmesi istemine ilişkindir...
Daha önce görülüp kesinleşen Tüketici Mahkemesinin dosyasında dava konusu avukatlık ücret sözleşmesinin davalının iradesi ile imzalandığına ilişkin kabule dair istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesi kararı ile esastan reddedildiği ve taraflarca temyiz edilmeden bu hususun kesinleştiği- Davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davasının para ile ölçülemeyen bir dava olup maktu vekalet ücretine tabi olması, boşanma ile birlikte talep edilen maddi, manevi tazminat ve nafaka istemlerinin boşanma talebine bağlı fer'i nitelikteki talepler olup harca tabi olmaması nedeniyle vekalet ücreti yönünden de dikkate alınamayacaği- TMK m. 225 uyarınca, mal rejiminin, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesinin gerektiği- Mal rejiminin sona ermesinin, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşulu olduğu- Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince bekletici mesele yapılması, tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı tarafından yürütülen mal rejiminin tasfiyesi davasının henüz boşanma davası sonuçlanmadan açıldığından, boşanma davası sonucuna bağlı mal rejiminin tasfiyesine yönelik yapılan vekalet ücreti alacağına dair sözleşme maddesinin geçersiz olduğu ve davacının ön koşulun oluşmadığı mal rejiminin tasfiyesi davası için davalıdan ancak maktu vekalet ücreti talep edebileceği, anlaşma protokolü ile davalıya kalan malların değeri üzerinden sözleşmede belirlenen nispi oran üzerinden vekalet ücreti hesabı yapılamayacağı- Dava türünün tam ıslah yolu ile kısmi davadan belirsiz alacak davasına dönüştürülemeyeceği-
Belirsiz nitelikte olan alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda ise davacı artık iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tâbi olmaksızın geçici talep sonucunu kesin talep sonucuna dönüştürmek üzere talebini arttırabileceği- İkinci talep artırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğu- Davacı sürücüsü olduğu motosiklet ile seyir halindeyken meydana gelen kazada yaralanarak malul kalmıştır. İtiraz Hakem Heyetince davacının kafa bölgesinden yaralanması nedeni ile %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Kısmi davada, dava tarihinde; ancak dava konusu yapılan miktar bakımından zamanaşımı kesileceğinden zamanaşımı sürelerinin hesabında dava ve ıslah tarihlerinin dikkate alınması gerekeceği-
Uyuşmazlık, asıl ve karşı davalarda tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi ve maddi/manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava ise tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir...
Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin, bilirkişi ya da keşif incelemesi sonrası), baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği-Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açmış, bilirkişi raporuyla maddi tazminat miktarının belirlenmesi üzerine dava ile talep ettiği tazminat miktarını arttırmış olduğundan davacının belirsiz alacak davası açtığının kabulü gerektiği- "Dava konusu olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, maddi tazminatın, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak kısmi dava olarak talep edildiği, zamanaşımı süresi dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden dava tarihinde kesilerek, bakiye alacak miktarı yönünden işlemeye devam edeceği" şeklindeki Özel Daire Bozma kararının hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, meydana gelen trafik kazasında ayıplı araç nedeniyle uğranılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir...
