Faiz başlangıç tarihleri yönünden kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğu, önceki kısa kararla bağlı olmaksızın, kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderileceği-
Kısa karar ve gerekçe arasında çelişki oluşması halinde bozma nedeni oluşturacağından, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceği-
Hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı arasındaki çelişki, yanında hükmün kendi içerisinde dahi çelişki yaratır şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek ve Yargıtay denetimine elverişli ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gerekçeli bir karar verilmek üzere hükmün re’sen bozulmasının gerektiği-
Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni sayılacağı-
Hükümle gerekçe arasında açık bir çelişki bulunduğundan, önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenleneceği veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturulacağı ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermek gerektiği-
Gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı, esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanağın olmadığı, kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı-
Gerekçeli karar ile kısa kararın uyumlu olması gerektiği-
Mahkemece karar gerekçesinde dosyaya ibraz edilen ibranamede belirtilen rakamların ödendiğine dair bir kayıt ibraz edilmediği gibi, boşluk doldurma yöntemi ile düzenlenmesi ve tarihsiz olması nedeniyle alacağı sonlandıracak veya makbuz niteliğinde kabul edilerek mahsubu gerektirecek nitelikte bir belge olarak kabul edilmediği açıklanmasına karşın, ibranamenin makbuz niteliğinde olduğunun kabulü halinde yapılan ödemelerin mahsup edilerek bakiye alacakların belirtildiği bilirkişi raporu esas alınarak talep konusu kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ibranamede belirtilen bedellerin mahsubu ile hüküm altına alınması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisine neden olunduğu, hüküm ile gerekçeli karar arasındaki çelişki YİBK. ve HMK’nun 298/2. maddesine aykırı olup, kararın bozulması gerektiği-
Hem hükmüne uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmemiş, hem de gerekçe hüküm çelişkisi yaratılmış olması nedeniyle hükmün tekrar bozulması gerektiği-
Şikayet davasında kararın gerekçesindeki anlatımların, somut olay ile ilgisi olmayıp, tamamen farklı bir durum ile ilgisi olduğu anlaşıldığından hükmün bozulması gerektiği-