Avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline ilişkin uyuşmazlıkta gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kısa kararda; birleşen dava yönünden hüküm kurulmaması ve gerekçeli kararda birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Menfi tespit davasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında hüküm altına alınan icra takip dosyaları bakımından çelişki yaratıldığından kararın bozulması gerektiği-
19. HD. 28.09.2017 T. E: 48, K: 6433-
Mahkemece, kısa kararda davanın kabulü ile “............ TL ‘nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline” karar verildiği; gerekçeli kararın hüküm kısmında ise “.............. TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline” karar verildiği, böylece, kısa kararla gerekçeli karar arasında faizin başlangıç tarihi hususunda çelişki yaratılmış olduğu-
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararında “Davanın reddine” denildiği halde, gerekçeli kararında “Davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatının kabulü ile asıl alacağın %20'sine tekabül eden 3.800,00.-TL'nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” denildiği, böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında davalı yanın tazminat talebi yönünden çelişki yaratıldığı, bu hal, HMK 298/2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, hükmün bozulması gerekeceği-
Hükmün yargılamanın sona erdiği duruşmada verilip ve tefhim olunacağı- Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin herbiri hakkın verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Yargılamanın açık olarak yapılacağı ve yargılamanın sonunda verilen kararda açıkça belirtileceği- HMK. mad. 298/2 gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerektiği aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenip, mahkeme kararına olan güvenin sarsılacağı-
Kısa karar ile hüküm kısmında da çelişki bulunduğundan mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Mahkemece; gerekçede, hüküm sonucuna aykırı olarak yer verilen açıklamalar ve hükümde sehven karar verildiğine yönelik mahkemenin çelişki ve tereddüt oluşturan kanaati nedeni ile HMK'nun 297 ve 298. maddelerine uygun olarak açık, net, anlaşılır ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte bir hükmün varlığından söz edilemeyeceği-