Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile 9.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” denildiği halde, gerekçeli kararda “Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile 3.600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,” denilmiş olduğu için tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olduğu-
Tefhim edilen kısa kararda 33.634 TL'nin tahsiline karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda 33.364 TL'nin tahsiline hükmedilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, buna göre, mahkemece; kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre, açıklanan hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece karar gerekçesinde, tanık beyanları ve benzer dosyalar itibarıyla davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmesine rağmen, bilirkişi raporunda 8 saat fazla çalışma üzerinden hesaplanan miktarın hükme esas alınması suretiyle gerekçe-hüküm çelişkisine neden olunmasının hatalı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu, bu durumda, mahkemece yapılacak işin, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmaktan ibaret olduğu-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK'nun 298/2 maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
Miktar belirtilmeden, harçlandırılmadan ve ayrıca infaz kabiliyeti olmayan tahsil hükmü kurulmasının 6100 sayılı HMK hükümlerine aykırı olduğu, mahkemece yapılacak işin, davacıya miktar açıklattırılıp, harcı tamamlandıktan sonra belirlenecek miktar ve taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak hüküm kurulması ve 6100 sayılı HMK’nın 119 ve devamı maddelerine göre işlem yapılması olduğu-
Karar gerekçesinde davacının son brüt ücreti açıklandığı halde, net ücrete göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturduğu- 6100 sayılı HMK'nın 25. maddesine göre Kanun'da öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağından davacının iddia etmediği halde gece çalışması yapıldığının kabulünün hatalı olduğu-
Miktar belirtilmeden, harçlandırılmadan ve ayrıca infaz kabiliyeti olmayan tahsil hükmü kurulmasının 6100 sayılı HMK hükümlerine aykırı olduğu, mahkemece yapılacak işin, davacıya miktar açıklattırıp, harcı tamamlandıktan sonra belirlenecek miktar ve taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak hüküm kurulması ve 6100 sayılı HMK’nın 119 ve devamı maddelerine göre işlem yapılması olduğu-
Mahkemece kısa kararda “Davacı kadın lehine ara kararı ile hükmedilmiş olan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında “Davacı kadın lehine ara kararı ile hükmedilmiş olan aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına (talepten vazgeçilmiş olduğundan karar tarihi itibariyle kaldırılmasına)” karar verilmesi ve kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının diğer yönler incelenmeden tek basına bozma sebebi olduğu-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki dahi tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği-