Mahkemece kısa kararda "............. Hukuk Dairesinin .............. gün ve ..................... EK sayılı kararına karşı önceki kararımızda direnilmesine " karar verilmesine karşılık gerekçeli kararda "............. Hukuk Dairesinin .............. gün ve ............... EK sayılı kararına karşı önceki kararda direnilmesine, davacının davasının kabulü ile ............. parselde kayıtlı bulunan taşınmazın üzerinde inşaa edilen binada ........ m2lik bodrum katın davacıya ait olduğunun tespitine" şeklinde karar verilmek suretiyle; kısa kararla gerekçeli karar arasında aykırılık oluşturulduğu-
Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, “davanın reddine, tarafların genel mahkemede dava açma muhtariyetine, dava kesinleşince tedbirin kaldırılmasına ve davacının %20 inkar tazminatı ödemesine” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; yalnızca “davanın reddine” hükmedilmek suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekeceği-
İmzaya itiraz edilerek icra takibinin durdurulması isteminde bulunulduğu, mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin iptaline karar verildiği, gerekçeli kararda ise; imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin durmasına karar verildiği, bu suretle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getiridiği, 10.4.1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu-
Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, "Davacının davasının reddine" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda "Davacının davasının reddine, davacının ihale bedelinin % 10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine" karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, “Davacının ihale bedelinin %10'u olan 112.610,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği, gerekçeli kararın hüküm kısmında ise, “Her iki davacının ayrı ayrı ihale bedelinin %10'u olan 112.610,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına” hükmedildiği, dolayısıyla, duruşmada tefhim edilen hükümde, para cezasının muhatabının, asıl davanın şikayetçisi mi yoksa birleşen davanın şikayetçisi mi olduğu belirtilmediği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında, her iki şikayetçi hakkında ayrı ayrı para cezasına hükmedilerek çelişki meydana getirilmesinin, HMK'nun 298/2. maddesine aykırılık teşkil ettiği-
Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerektiği- Tarafların tüm delilleri toplanıp, inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK. mad. 298/3 uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK. mad. 294/3 hükmünde öngörülen biçimde tefhim etmesi gerektiği-
Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda; "Davacının davasının açılmamış sayılmasına" karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda “davacının yetki itirazının reddine, davacının borca, imzaya itiraz ve takibin iptali davasının açılmamış sayılmasına" karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki kararlar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Kısa kararda, tazminata da hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararda, tazminata yer verilmemesinin çelişki oluşturacağı-
Kısa kararda yer almayan ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi hususunun gerekçeli kararın hüküm kısmında yer alması ile çelişki meydana getirildiğinden, mahkemece yapılacak işin, önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişkinin giderilmesi için vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Hükümdeki çelişkinin bozma sebebi oluşturduğu-