Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davanın husumet yönünden reddine karar verildiği anlaşıldığından kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
TMK'nun 713/2 maddesindeki ölüm nedeni Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 sayılı Kararının 27.03.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ilamı ile iptal edilmişse de, Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğuunun kabulü gerekeceği-
TMK'nın 713/2 maddesindeki '' ölüm '' sebebine ilişkin yasal düzenleme 2011 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ise de; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve Dairenin süreklilik kazanan uygulamasına göre, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce lehine kazanma koşulları oluşan kişiler yönünden iptal kararının olumsuz bir etkisi bulunmadığı-
Davacı mirasçılar ve dava sırasında temlik edenlerin murisine davalı belediye tarafından verilmiş bir tapu tahsis belgesi bulunmadığından, davacı yararına tapu tahsis belgesine dayalı edinme koşulları oluşmadığı-
Hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, dava konusu taşınmaz ve 6100 Sayılı HMK’nun 26/1 ve 297/2. maddeleri hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların davalıya dava konusu taşınmazın tapudan devri konusunda ihtarname çektiği, ihtarname çekildiği tarihte ferağ umudunu yitirdiklerinden bu dava için öngörülen zamanaşımı süresi dolmadığı, bu tür davalarda zamanaşımı davacının ferağ umudunu yitirdiği anda başlayacağı-
Elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı olduğu-
Kaçak ve yitik kişilere ait taşınmazlar Tasfiye Kanunları uyarınca Devlete kalmış olup, hazineye kalan bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olmayacağı-
713/2. maddesindeki sebeplerin tamamı gösterilerek terditli olarak davanın açılmasının mümkün olmadığı-
2003 yılında toplulaştırma çalışmalarında ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilen yerin, zamanaşımı yoluyla kazanılması ve özel mülkiyet şeklinde tapuya tesciline karar verilebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesindeki koşullar altında imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirilmiş olması ve bu olgununtamamlandığı tarihten dava tarihine kadar kazanma koşullarının geçmiş olması gerekeceği-