Tapu iptal ve Hazine adına tescil isteği-
Taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığına göre TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 18. maddeleri gereğince zilyetlik edinilmelerinin mümkün bulunmadığı-
Uyuşmazlığa konu yapılan tapu kaydı; malikin ölüm tarihinden itibaren 20 yıllık kazanma süresi geçtikten sonra intikal görmüş ise bu tür intikal gören kaydın hukuken bir değer taşımayacağı ve intikal maliklerine herhangi bir hak bahşetmeyeceği; yine dava açmamış ancak; Anayasa Mahkemesinin verdiği yürürlüğünün durdurulması karar tarihi olan 17.3.2011 tarihinden önce hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğunun da kabulü gerekeceği-
İhya yoluyla bir taşınmazın kazanılması için ihya koşullarının yanında TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşulların birlikte gerçekleşmesinin gerekeceği-
Taşınmazın miras bırakanın terekesine dahil olduğu, TMK.nun 640/2 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri, elbirliği mülkiyeti devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermelerinin gerekeceği, dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin terekeye dahil bir malın tapusunun iptaline ve kendi adına tescili isteğine ilişkin dava açması mümkün olmadığı gibi bu yönde bir davaya diğer mirasçıların oluru ile devam edilmesinin de mümkün olmadığı-
Aktif dere yatakları ile derenin etki alanında kalan yerlerin kazanılmasının mümkün olmadığı; ancak, aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir yerin koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılabileceği-
Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tespit dışı bırakma işlemi niteliğinde olup; böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesi hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olmasının gerekeceği-
19.06.1986 yılında yürürlüğe giren 3303 sayılı Taş Kömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanun ile bu nitelikteki taşınmazların TMK ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri çerçevesinde zilyetlikle edinilmesine imkan tanınmış olup, Yasanın 2. maddesinde zilyetlik süresinin hesabında bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki zilyetlik sürelerinin dikkate alınacağı, 4. maddesinde ise evvelce açılan davalarda taşınmaz malın kömür havzasında kalması nedeniyle verilen tescil taleplerinin reddine dair kararların kesin hüküm oluşturmayacağı-
TMK.nun 713/2. fıkrasında yazılı hukuki sebeplerin, tapulu taşınmazlar bakımından uygulama olanağı bulduğu-
Kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkin olan davada, taşınmaz Belediye sınırları içerisinde kalan bir yer ise, davanın TMK. nun 713/3. fıkrası uyarınca ilgilinin kamu tüzel kişisi olması nedeniyle Belediye Başkanlığına yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde tanıklarını ve delillerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülmesi gerekeceği-