Tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden ve kararda hacizden ari olarak şikayetçiye intikal edeceğine dair hüküm bulunmadığından, taşınmaz haciz şerhiyle birlikte şikayetçiye intikal etmiş bulunup; bu aşamada, haczin kaldırılmasının, ancak, üçüncü kişinin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümleneceği-
İcra mahkemesince, İİK’nun 106. ve 110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmediğinden şikayet olunanın taşınmazlar üzerine koyduğu hacizler kalkmış ise de, aynı Yasa’nın 78/son maddesi uyarınca taşınmazların yeniden haczi için takibin yenilenmesine ve yenileme harcına gerek olmadığı, şikayet olunanın takibi yenilemeksizin bedeli paylaşıma konu taşınmazın haczedilmesinin geçerli olduğu-
Haczin düşmesinin ancak yasal süresi içinde satış istenmesi ile engellenebileceği, İİK’da haczin yenilenmesi veya önceki haczin devam etmesi şeklinde bir düzenleme bulunmadığı-  Şikâyetçinin ikinci haczinin, önceki haczi ayakta tutmayacağı ikinci haczin, konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz olarak sıralamaya gireceği, ilk haczin, (iki yıllık) yasal süre içinde satış istenmemekle düştüğü ve sonraki haczin de satış tarihinde ayakta olmakla birlikte, şikâyet olunanın haczinden sonraki tarihi taşıdığı anlaşıldığından, şikayetçinin önceki haczine değer vermeyen sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu-
Dava veya takip başlamadan önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama dayanan alacaklının, ilk hacze iştirak hakkının bulunduğu-
Taşınmaz üzerine konulan hacizden itibaren iki yıl içinde satış istenmediğinde haczin düşeceği- Takip dosyasının işlemden kaldırılması üzerine, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için, yenileme talebinde bulunulması gerekeceği-
"İİK'nun 110'ncu maddesinde belirtilen sürenin talebin geri alındıktan sonra yenilenmesi halinde en baştan başlamayacağı, şikayet olunanın ikinci satış talebinin haczin düşmesinden sonra yapıldığı, ihalenin feshi davasında haczin düştüğünün iddia edilmediği" gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, "şikayetçi alacağının, şikayet olunana ayrılan paydan öncelikle ödenmesine" karar verilmesinin isabetli olduğu-
İİK’nun 40. maddesi uyarınca kararın bozulması ile takip muamelelerinin olduğu yerde duracağı, bu durmanın, aynı Yasa’nın 106 ve 110. maddeleri anlamında da sonuç doğuracağı, tasfiye halinde T. Emlak Bankası AŞ.’nin alacaklı olduğu takip dosyası hakkında borçlu tarafından iptal amacıyla şikayet yoluna başvurulduğu, verilen kabul kararının bozulmasından sonra İcra Mahkemesi'nce şikayetin reddi kararının verildiği, bu durumda mahkemece, adı geçen davalının haczinin düşüp düşmediği konusunda, belirtilen ilkeler göz önünde tutularak bir değerlendirme yapılmasının gerekeceği-
İstihkak davası sırasında, İİK.’nun 106. maddesindeki süreleri işlememesi nedeniyle, ‘satış istenmediği’ gerekçesiyle, davaya konu olan mallar üzerindeki haczin düşürülemeyeceği-
Taşınmazda haczi bulunan üçüncü kişinin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebileceği, bu kişinin haczinin halen devam edip etmediğinin (düşüp düşmediğinin) mahkemece ilgili icra dosyasının incelenerek saptanması gerekeceği-
Satış isteme süresi kesin haciz tarihinde başlayacağı ve İİK mad. 97/3 uyarınca istihkak davası açılması halinde bu dava süresince satış isteme süreci işlemeyeceği-