Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, süresiz şikayete tabi olduğu, bu durumda haciz kalkmış olacağından yapılan ihalenin feshi gerekeceği-
Haczin düşmemesi için -iki ve bir yıllık (şimdi; altı aylık ve bir yıllık) süre içinde- geçerli bir satış talebinde bulunulmuş olması yeterli olup, aynı süre içinde satışın da yapılmasının zorunlu olmadığı- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olduğu ve gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi gerektiği-
Satış talebinin, İİK. 106 ve 110. maddelerde öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürünce re'sen gözetmesi gerekeceğini, satış talebinin, bu sürelerden sonra olması halinde, bu istemin reddedilmesi gerekeceği, satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesinin, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle süresiz şikayete tabi olacağı ve bu durumda haciz kalkmış olacağından yapılan ihalenin de feshi gerekeceği-
Haciz tarihinden itibaren -İİK'nun 106 ve 110.maddelerinde öngörülen iki (şimdi;bir) yıllık satış isteme süresi geçtikten sonra (somut olayda; 804 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 22.02.2005 tarihinde haciz konulmuş olup alacaklı tarafından 16.08.2005 tarihinde satış talep edildiği satış isteme süresinden bakiye 18 ay 5 gün kaldığı, 13.10.2005 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 17.10.2005 tarihinde yeniden satış talep edildiği satış isteme süresinden bakiye 18 ay 1 gün kaldığı 02.12.2005 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 18.01.2006 tarihinde satış talep edildiği, satış isteme süresinden bakiye 16 ay 15 gün kaldığı 01.09.2006 tarihli satışın vazgeçme nedeniyle durdurulduğu, 09.04.2007 tarihinde satış talep edildiği, satış isteme süresinden bakiye 9 ay 7 gün kaldığı, akabinde arada satış isteme süresini kesen başka işlem yapılmayıp 09.04.2009 tarihinde satış talep edildiği, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde haciz tarihinden itibaren İİK nun 106-110.maddelerinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği ve bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşılmaktadır.) yapılan satış talebi üzerine gerçekleştirilen ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İcra hukukunda, haczin yenilenmesine ilişkin hukuki bir müessesenin bulunmadığı-  02.04.2012 tarihinde uygulanan haciz,  ilk haczin devamı niteliğinde olmayıp yeni bir haciz işlemi olduğundan, yeni haciz tarihinde, taşınmaz tapuda borçlu adına kayıtlı olmadığından haciz işlemi yasaya aykırı olduğu-
İİK.nun 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması aracılığıyla getirilmiş olup, bu amaca uygun olarak şikayetçi tarafından İİK.nun 106. maddesindeki 2 yıllık süre içerisinde İİK.nun 59. maddesine uygun olarak satış talep edilerek avansı yatırılmış olmakla, bir daha satış istemesine gerek kalmaksızın, haczi ve satışının ayakta olduğunun kabulünün gerekeceği-
Sicil kaydına haciz konulmuş motorlu aracın fiilen ele geçirilmemiş ve kıymet takdirinin yapılmamış olmasının, satış talebinde bulunmaya engel teşkil etmeyeceği, “kıymet takdiri” kesinleşmeden “satış” yapılamamakla birlikte “kıymet takdiri”nin yapılmamış olmasının sadece “satış”ın yapılmasına engel olacağı, icra müdürünün “aracın fiilen ele geçirilmemiş olması” nedeniyle, alacaklının satış talebini reddetmiş olması bu kararın ayrıca icra mahkemesince şikayet yolu ile iptali talep edilmemiş olsa dahi, bu durumun kararın kesinleşmesi sonucunu doğurmayacağı, kararın geçersizliğinin her zaman icra mahkemesince resen nazara alınacağı, satış isteme süresi içerisinde hacizli malın başka bir dosyadan satılmış olması halinde de haczin düşmeyeceği, alacaklının görevinin haciz tarihinden itibaren süresinde satış istemek ve satış avansını yatırmak olduğu, bu durumda icra müdürünün haczi düşmemiş olan alacaklının satış talebini reddetmesinin süresiz şikayete konu olacağı-
Kamu alacağının hacze iştiraki açısından ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak edeceği- Kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirakin, kural olarak mümkün olmadığı- Kanunda haczin yenilenmesi adı altında bir düzenleme bulunmadığı, yenilemenin eski haczin devamı olmayıp, konulduğu tarih itibariyle yeni bir haciz sayılabileceği, ancak 6183 sayılı Yasa'da haciz tarihinden itibaren belli bir sürede satış istenmediği takdirde haczin düşeceğine dair bir hüküm bulunmadığından, süresinde satış istenmese de haczin düşmeyeceği- Mahkemece, şikâyetçi alacağının 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra hukukunda haczin yenilenmesine ilişkin hukuki müessesenin bulunmadığı-