İcra ve İflâs Kanunu'nda, taşınmaza birden fazla haciz konulmasında yasal engel olmadığı, dolayısıyla, her iki haciz de geçerli olup, İİK'nun 106 ve 110. maddelerinin her iki haciz için ayrı ayrı değerlendirileceği-
İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmeyeceği, bir başka anlatımla icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması sebebiyle satış talebini reddedemeyeceği, satış istenmiş olması ve satış avansının yatırılmış olması nedeniyle satışın düşmeyeceği-
Haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu, böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılması gerektiği- Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemeyeceği, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği- İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin gerekmeyeceği-
Alacaklının takibin kesinleşmesinden sonra ... tarihinde haciz talep ettiği, borçluya ait taşınmazlar üzerine ... tarihinde haciz tatbik edildiği ve borçlunun .... tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak haczedilmezlik şikayetin kabul olunduğu anlaşıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuru tarihi ve temyize konu olan karar tarihi itibariyle, şikayete konu taşınmaz hacizleri yönünden İİK'nun 106/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık satış talep etme süresi dolmadığı ve dolayısıyla aynı Yasanın 110. maddesi uyarınca haczin kalkmasının söz konusu olamayacağı-
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabullü için icra müdürlüğünce "haciz kararı" verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı, tapuya haciz hususunun işlenmesinin "haczin kurucu unsuru" olmayıp, "bildirici" nitelik taşıdığı; bu nedenle süresinde satış istenip istenmediği dolayısıyla satış tarihinde geçerli bir haciz bulunup bulunmadığı hususunun"haczin tapuya şerh verildiği tarih"e göre değil "haciz kararının verildiği tarih"e göre saptanması gerekeceği-
Hak düşürücü niteliğindeki satış isteme sürelerinin re'sen gözetmesi gerekeceği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki 106. ve 110. maddelerine aykırı bir durum yaratacağı- Taşınmazı takip borçlusundan hacizle yükümlü olarak satın alan yeni taşınmaz malikinin İİK. mad. 106 ve 110 gereğince haczin düştüğüne ilişkin iddiasının incelenmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nın 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerektiği, henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmadığı, üçüncü şahıstaki para alacağının da İİK 110 kıyasen uygulanarak hacizden itibaren altı aylık süre içerisinde icra dosyasına celbinin istenmesi gerektiği- Dosyanın borçlusunun, alacaklı olduğu icra dosyasına girecek paralar üzerine haciz koyan şikayetçilerin yasaya uygun bir haczinin olmadığı, buna göre sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan bu şikayetçinin davasının, hukuki yararının bulunmadığı-
İİK.'nun 106. ve 110. maddeleri hükmüne uygun olarak hacizden itibaren yasal bir yıllık süre içerisinde taşınmazın satış istemediğinden taşınmaz üzerindeki haczin düşeceği ve bu durumda taşınmazın satışının gerçekleştirilmesinin usulsüz olduğu gözetilerek şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 106. maddesine göre taşınırlarda satış isteme süresi altı ay olup, kıymet takdirine itiraz ile 3. kişinin açtığı istihkak davası satış isteme süresini durdurmayacağından, haciz tarihi ile alacaklı tarafından satış talep tarihi olan 11.04.2014 tarihi arasında yasal altı aylık sürenin geçtiği bu itibarla İİK'nun 110. maddesi gereği haciz kalkmış olduğundan yapılan iş bu ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun üçüncü kişi bankada bulunan hesabındaki paraya konulduğunda, bu paranın satılarak paraya çevrilmesinin söz konusu olmadığı, ancak İİK'nun 106. maddesinin son fıkrasına göre borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağının taşınır hükmünde olduğu, para alacağı haczinde satış talebi söz konusu olmadığından haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi talebinin satış talebi yerine geçeceği-