Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçinin haczinin ayakta olması; böylelikle iptal edilecek yeni sıra cetveline girebilecek durumda bulunması gerektiği- Şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 31.07.2003 tarihinde konulan haciz, şikayet olunanın haczinden önceki tarihli ise de şikayetçinin 04.07.2005 tarihli satış talebinin icra müdürünce reddedildiği- Şikayetçi bu red kararlarının iptali için icra mahkemesine başvurmadığından belirtilen haciz düştüğünden, şikayetin reddine karar verilmek gerektiği-
Borçlunun muristen intikal edecek taşınmaz hissesine haciz konulduktan sonra, aynı taşınmaz hissesine uygulanan ikinci haciz ile konulan ilk haczin düşeceği, bu talebin ilk hacizden vazgeçme anlamına geleceği-
2 yıllık satış isteme süresi dolmadan aynı taşınmaz üzerine yeniden haciz konulmasını istemekle, alacaklının önceki hacizden vazgeçtiğinin kabulü gerektiği- İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olduğu-
İhtiyati haciz kararına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe başlandığı, aynı gün bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz uygulandığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresi sonu olan günün mesai saati bitiminde haczin kesin hacze dönüştüğü; alacaklı vekilinin satış isteyip, avans yatırdığı, icra müdürlüğünce eksiklikler giderildiğinde ve satış talebinin yenilenmesi halinde satış hususunun düşünülmesine şeklinde karar verildiği, alacaklı vekilince yeniden satış talebinde bulunulduğu, ikinci ihalede alıcı çıkmadığından İİK'nın 129/son maddesi hükmü uyarınca, satış talebinin düştüğü, alacaklı vekilince 3. kez, ve 4. kez satış istenildiği, taşınmazın satılmış olduğu anlaşılmakla, İcra Müdürlüğü'nce eksiklikler giderildiğinde ve satış talebinin yenilenmesi halinde satış hususunun düşünülmesine şeklinde karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince yeniden satış talebinde bulunulduğunda, bu tarihinten itibaren 2 yıllık yeni bir satış isteme süresi işlemeye başlamayacağı- Mahkemece, şikayetçinin bu satış talebinin 2. ihalede alıcı çıkmaması sebebiyle İİK'nın 129/son maddesi uyarınca düştüğü, 3. satış talebinin ise, kesin haciz tarihinden itibaren başlayan İİK'nın 106. maddesindeki 2 yıllık satış isteme süresi içerisinde yapılmadığı ve buna göre şikayetçinin hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca sıra cetveline ilişkin şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Şikayet olunan alacaklı tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmazın haciz tarihinden itibaren iki yıllık kanuni süre içinde satış istendiği, satış avansının yatırıldığı ve satış talebi üzerine icra memurunun "satış şartlarının oluşmadığını" gerekçe göstererek satış talebini reddettiği görülmüş olup, süresi içerisinde alacaklının bir an evvel satışa yönelik iradesini icra dosyasına yansıtmak zorunda olduğu ve isteğini İcra Müdürlüğü'ne iletip avans yatırması ile geçerli bir satış talebinin doğmuş olacağı, bundan sonra satışın da aynı 2 yıllık süre içerisinde yapılması yönünde bir zorunluluk bulunmadığı, söz konusu haczin de geçerliliğini kaybettiğinden söz edilemeyeceği- Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olmasının, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına geleceği- Yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemeyeceği-İcra memurunun ret kararı, sadece satışın fiilen yapılamayacağına yönelik bir tesbitten ibaret olduğundan, yasal düzenlemeye uygun olan satış talebindeki haklılığı ortadan kaldıran bir karar niteliğinde bulunmadığının kabulü gerektiği; İcra Müdürünün ret kararının ayrıca İcra Hakimliğince iptalinin talep ve dava edilmesine gerek dahi olmadan mahkemece re'sen nazara alınması gerektiği- Süresiz şikayet hakkına sahip olan şikayet olunanın, aleyhindeki bu karara karşı İİK'nın 16. maddesine göre süreli şikayet yoluna gitmemesi nedeniyle icra müdürünün kararını iptal ettirilmemiş olmasının, yasaya uygun olarak süresinde yapılan satış talebinin sağladığı hukuki sonuçları ortadan kaldırmayacağı- Alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerektiği-
Alacak ve para, menkul hükümlerine göre haczedilir ise de, bu paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından satış isteme açısından İİK.nın 106. ve 110. maddelerinin tatbikinin düşünülemeyeceği-.
Borçlunun iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazının tapu kaydına haciz koyan alacaklının İİK.'nun 106. maddesinde öngörülen süre (bir yıl) içinde aynı kanunun 121. maddesine göreicra hukuk mahkemesinden "yetki belgesi" alıp ortaklığın giderilmesi davası açması halinde süresinde satış istemiş sayılacağı (ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihte satış istemiş sayılacağı) aksi taktirde ortaklığın giderilmesi davası açılmaması halinde alacaklının borçlunun hisseli taşınmazı üzerindeki haczinin düşeceği- Alacaklının ayrıca ortaklığın giderilmesi kararından (kanımızca ortaklığın giderilmesi kararının kesinleşmesinden) itibaren İİK.'nun 106. maddesinde belirtilen süre içinde (bir yıl) satış avansını yatırıp satış talebinde bulunması gerekeceği aksi taktirde borçlunun hisseli taşınmazı üzerindeki haczinin düşeceği-
Borçlu, İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasını talep etmekte olup, borçlunun bu isteminin harca tâbi olmadığı, icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin işleminin yasal bir dayanağının bulunmadığı-
Alacaklının 04.09.2013 tarihli haciz talebi üzerine 21.10.2013 tarihli Sulh Mahkemesi kararıyla babalarının mirasını kayıtsız şartsız reddeden borçluların, bu aşamadan sonra taşınmazlar ve araç üzerinde herhangi bir tasarruf hakları kalmadığından borçluların haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararlarının bulunmadığı gibi icra müdürünün re'sen haczi kaldırma yetkisi de olmadığı-
Alacaklı tarafından hacizden itibaren 2 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansının dosyaya yatırılması ile İİK.'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığının kabulü gerekeceği-İcra müdürlüğünce "kıymet takdiri yapılmamış olması veya başka bir nedenle" satış talebinin reddedilemeyeceği-
Alacaklının hacizlerin kaldırılmasını talep etmesi halinde bu istem, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesine uygun olarak tahsil harcının ödenmesinin zorunlu olduğu- Somut olayda borçlu, İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasını talep etmekte olup, borçlunun bu isteminin harca tâbi olmadığı-Bu nedenle icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin 02.07.2013 tarihli işleminin yasal bir dayanağının bulunmadığı-