Alacaklı, haciz tarihinden itibaren  bir yıllık sürede haciz istediğinden, haczin düştüğünden söz edilemeyeceği, bu durumda meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmaz üzerindeki haciz geçerliliğini sürdürdüğüne göre mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü (İİK. mad. 106,110) iddia edilmemesine karşın, mahkemece "haczin düştüğü" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin hatalı olduğu- İcranın durdurulması kararı (İİK. mad. 22) bulunmadığından, "meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin güncel verilere göre yeniden tespiti talepli açılan davanın devam ettiği, bu nedenle ihalenin usulsüz olduğu" gerekçesiyle "ihalenin feshine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 106-110 gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, ancak bu husus şikayet nedenine göre farklılık arz edebileceği, buna göre ihale tarihinden önce haczi düşmüş bir taşınmazın, satış bedeli ne olursa olsun satılmasında, borçlunun menfaatinin muhtel olacağı-
Alacaklı vekili satış talebinden vazgeçmiş olup açıkça hakkın özünden feragat etmediği, bu durumda satış talebinden vazgeçilmiş olması alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyeceği gibi, borçlunun talebi süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu istemi harca tâbi olmadığı, bu nedenle icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin ... tarihli işleminin yasal bir dayanağı bulunmadığı-
Alacaklının ... tarihinde satış talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce ... tarihinde satış kararı alındığı, haciz tarihi nazara alındığında alacaklının 2 yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunduğu, bu süreç sonunda ise, taşınmazın ... tarihinde ihale edildiği görüldüğü, o halde mahkemece, başka bir fesih sebebi de bulunmadığından, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçiye ait ...2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1569 Esas (yeni 2014/3020 E.) sayılı dosyasında haciz tarihi 04.05.2012 olduğundan, 6352 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki İİK'nın satış talebine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ve haciz tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresine tabi olacağı, sıra cetveline esas satılan taşınmazın satış tarihi olan 17.02.2014 tarihi itibariyle şikayetçinin satışa konu taşınmaz üzerinde geçerli ve devam eden bir haczi mevcut olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile, sıra cetveli mahiyetindeki icra müdürlüğü işleminin iptali yönünde verilen kararın isabetli olduğu- 
Haciz tarihi 04.05.2012 olduğundan, 6352 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki İİK'nın satış talebine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ve haciz tarihinden itibaren 2 yıllık satış isteme süresine tabi olacağı, sıra cetveline esas satılan taşınmazın satış tarihi olan 17.02.2014 tarihi itibariyle şikayetçinin satışa konu taşınmaz üzerinde geçerli ve devam eden bir haczi mevcut olduğu-
Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağının taşınır hükmünde olduğu; alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde bu paraların istenerek icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunulmadığı ve borçlunun haczin kaldırılmasını talep ettiği tarihte 6 aylık sürenin geçmiş olması nedeni ile haczin İİK. mad. 110 uyarınca kalkmış olduğu-
Alacaklının, süresinde satış istememiş olması nedeniyle haczinin düştüğü durumlarda, taşınmazın satışa çıkarılmasında, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da, borçlunun ve taşınmaz maliki üçüncü kişinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğu-